üç küçük simit

iğrenç derecede yağmurlu bir antalya havasında botlarım,ilginç kumaşa sahip pek su tutmayan kumaş pantolonum,deri ceketim,gökçe'nin tak diye verdiği şık atkısı,siyah polar eldivenlerim ile kulağıma taktığım uyku playlistimden gelen norah jones sesiyle beraber ingiliz uşaklarını andıran asil bakışlarımı etrafa savurarak milli egemenlik caddesinde bir beyfendi edasıyla yürümekteydim.
eve yakşlaşırken 3 küçük simit aldım ve poşeti şemsiyenin kancasına astım.simit almış beyfendiler gibi mutlu yürüyordum.
apartman kapısını açmak için çantamda anahtarımı ararken çantamın yarısının ıslandığını farkettim ama çok umursamadım.aramalarıma devam ederken şemsiyeye astığım simit düştü, eğildim, alıp tekrar astım ve bir kaç saniye sonra gene düştü.
eğildim aldığım simitleri şemsiyeye asarken kapı camında onu gördüm.
somurtkan ve üfleyen kafasının üzerindeki yamuk ve uzun adidas beresinin altından yağlanmakta olan saçları fırlamıştı.
yakası kaymış deri ceketi,yorgunluktan omzunda taşıdığı şemsiyesi ve dizinden aşşağı ıslanmış olan bir hali vardı.
boynuna koynuna dolanan kulaklığında vega adlı grubun 'elimde değil' şakısının youtubedan indirdiği akustik canlı kayıdı çalıyordu.
üşüyen ellerini hohlayak nafile bir ısıtma çabası içerisindeydi.
biraz daha baktım.
durdum sustum.
gülümsedim.
kızdım haklıydım.
artık gerek yoktu.
güldüm kendime.
sonra simit gene düştü.

not:en son kısım mor ve ötesi'nin 'gül kendine'sinden ilhamlıdır.

çocuklar candy seviyor.

karşınızda Crayon Physics Deluxe!
çocuk çizimleriyle fizik problemlerini çözüyoruz.

oyunun olabilecek basit şekilde kurlumu var.
oyunu gördüğüm arkadaşım onur'a ''save nasıl?'' dedim.
''kendi seviyor'' dedi.

oda çok soğuk daha da yazamıyorum.
indirin oynayın mutlaka..
haftaya soracağım.

aşşağıdaki yazıyı tıklayıp indirebilirsiniz.
--'''aşşağıdaki yazı'''--

makbule hanım: siz hiç hayatınızda benim gibi kızıl bomba gördünüz mü?
halit bey: bomba değil de yanmış motor çok gördüm.

yemekteyizden.

ey okur, üstmodernlern kızlardan ve benzermodern birisi olmaktan korkuyorum!

böyle çok marjinal tipli,enterasan kıyfet ve saç kesimlerine sahip,herzaman kendilerinden 5-10 yaş büyük benzermodern tarzlara sahip heriflerle takılan blog fotoğrafı yahut yabancı marka katoloğu gibi üstmodern görünümlü genç kızlarımız var ya
onlar korkutuyor beni bazen.
ancak kısacık saçlı çok esmer çok zayıf mağza çalışanından korktuğum kadar yalandan da yılandan da korkmadığım aşikar.

ulan sizinki dünya da bizim ki dünya değil sanki
ikiside belli katmanlardan oluşan ve dönen maddeler.
ben biliyorum: sen de 'yoncaevcimik' şarkılarıyla büyüdün,ben de

nedir bu tavır?
cevap: reklam dünyası.

'benzermodern' ve 'üstmodern' de güzel bir deyimler oldu kendi adıma

candy aduma

biterken 'müslüm gürses-itirazım var' çalıyordu.
tenasuplu oldu.

düşmek kalkmak ve benzeri fizik problemleri

millet diyor ya: ''kaya gibi sert olun''
ekleme yapayım,
yukarı dikkatli çıkın.
düşerseniz, yuvarlanmaktan top olursunuz.
en sonunda da bir kum tanesi olup mayoların içersinde kendinize fırsat kollayabilirsiniz.
ki yaz günleri turistlik yerlerde bulunan bazı arkadaşlarımızın da düştüğü durum buna benzer.
işte bazı arkadaşlar için yazlık yerlerde fizik bir problem olmaktan çıkar, görsel seçiciliğe yardımcı bir değer olur.


biterken 'the doors-backdoor man' çalıyordu.

kenttenkare

birinci fotoğrafın tam ortasında nergis ağacı
yanlarında palmiye,çam ağaçlaarı ve uğraş içerisindeki şehir sahnesi var.

ikinci fotoğrafta bulutlar ve güneşler var.
adeta sevdiceğe ulaşma yolu gösteriyorlar.

üçüncü fotoğrafta başka bir mahallenin tombul,serseri mahalle kedisi sümbül kendi halinde.

dördüncü fotoğrafta ben ve ayaklarım ayalak aylak birlerini beklemekteyiz.

beşinci fotoğrafta çatılar bulutlar ve elektik kabloları var.
bulutlar çok olunca yağmur yağıyor.
barajlr doluyor
hidroelektrik oluşuyor.
çatıların altına elektrik geliyor
ve ben size bunları yazıyorum.

altıncı fotoğrafın kaldırım kenarında bekleyen nesneleri sizlere daha önceden bahsettiğim antalya'nın portakal şeklindeki büfeleri campramit denilen yerin otoğarkında bekliyorlar.

not:birinci fotoğraftakı nergisler sevdiceğime
geri kalan bir çok şey de bana aittir.

k.a.p

bir genc aktivitesi olan spor ayakkabi alimi konusnda tavsiyeler vereyim.


.standartlardan cok uzak ayaklariniz varsa umudu kesin, zaten o sehirde alabileceginiz en fazla 7 cesit vardir.

.indirimi bekleyin yeni modellere hemen tav olmayin,goreceksiniz ki o fiyatlar nasil eriyecek.

.ayakkabiyla birlikte verilen koku onleyici maddeye hemen baglanmayin kaybedeceksiniz onu.

.yazin giymek icin siyah rengi kalin suet modelleri tercih etmeyin.

.alisana kadar ayakkabiyi aldiginiza pisman olmayin

.sirf moda diye bir ayakkabiyi almaktan vazgecmeyin

.sirf moda diye bir ayakkabiyi almayin.

.hassas ayakciklariniz varsa converse turevi asiri rahat ayakkabilari tercih edin.

.guzel gorunen ayaklar istiyorsaniz, nike sevmeyin.

.koyu renk ayakkabiyla acik renk bagcik ipi tercih edin.

.klasik modelleri(gazelle,superstar,promodel) tercih edin.

.gunluk giymek icin performans ayakakbisi tercih etmemeye calisin.
ancak cebinizdeki para muhakkak degerlidir bu sebepten plastik tabanli basit salon futbolu ayakabilari kullanisli olabilir.
yine de gures ayakkabisi falan almayin.

.adidaslar serce parmak ve topuk tepesi kismindan fena yirtilir ve burnu yapistirmali olanlarinin burnu acilir.

.converse bir sene sonra darmadagin olur.
bunu parasini veren ebebeyinlerinize caktirmayin.

.yirtilmayan nike ayakkabilarin da derilerinde eskimeler gozlenmistir.

.puma hava deliklerinden patlar.

.rengi atmis umbro ve lotto gormuslugum vardir.

.tahminimce asics de serce parmak kismindan aciliyor.

.erkekseniz pembe sari gibi renklerden uzak durun
lacivert beyaz siyah kahverengi yesil tonlarindan devam edin.

.kiz iseniz allah askina guzel pabuclar giyin.

.ayaginiza tam olmayan ayakkabiyi almayin,gunlerinizi berbat etmeyin.

.yasadiginiz iklim kosullarina dikkat edin asiri yagmurlu bolgelerde suet gibi turleri tercih etmeyin.

.yeni ayakkabinizi goren bir yasli her an "maliyeti 10ytl bunun" diyebilir.aldirmayin.

.top oynanmayacak ayakkabiyla top oynamayin.bu kadar basit.

.kalin tabanli ayakkabilari iyice denemeden almayin.bilekleriniz burkulmasin.

.sizinle ilgilenen saticiya "nasil" diye sormayin,zaten o size soracaktir nasil oldugunu

.yaninizda yanci getirin siz ayakkabi denerken diger modellere baksin.

.onu aldiktan sonra kutusunu atmayin lazim oluyor.

kekeme kunta kinte

"sen" dedigimiz de aslinda bizim yarattigimiz bir sey
sizler de oylesiniz
simdi ben "benim okurum soyledir boyledir" diyorum
siz oyle oluyorsunuz.
surekli ayni kekciden kek almak gibi

"o" dedigimiz ise "sen" yapmayacalistigimiz yahut "o" olarak kalmasini istedigimiz ve az yaratabildigimiz bir sey
arkadasinizin burnunuzun ucuna tutarak ikram ettigi keki gericevirmek gibi.

"ben" dedigimiz sey ise baskalarinin "sen" yaratmasina izin vermedigimiz sure ortaya koyabildigimiz bir sey.
kendikendine kek yapip onu gelistirmek gibi.

kekiniz guzel olsun.
simarik kizlara ikram etmeyin.
onlar kekten anlamiyorlar.
zira soslara tav oluyorlar.

ILIK

obama golle basladi.
amerika pakistani vurdu.
eskisi gibi toprak icin yapsa.
sinirlar,haritalar,atlaslar yeniden yapilsa.
baydi bu dunya.

2009 nba all-star gene uyku getirdi.
yeni jenarasyon beceremiyor bu hadiseyi
sahaq iyiydi herzamanki gibi

bir lokantaya gittik.
usta, adeta ben yapmisim gibi yapmis durum sisi
taktir ettim.

"bence sen uydurdugun yemekler ile mutfakta grunge akimini baslattin,yani dunden kalma yemekler,yarim domates falan." dedi sevdicegim gokce tufekci
agzim kulaklarima vardi ve koltuk altim kabardi.
ne bicim gorunmusumdur.

panda adli markanin dondurmalarini pek severim.
sapkali olani ve muzlu stixi candir.

metronut yemedim hala
(ismarlayin yahu)

The black keys guzel bir topluluk.
grunge ile blues arasinda bir tarzlari varmis.
eksi sozluk dedi.

cok parasi olanlarin alacagi urunlerden uretecegim.
doseyecegim gereksiz luksu

butun kutu esprilerini cem yilmaz yapti.
cem yilmaz'in esprileri cok kutu

hali sirketleri cami acilimi yapmislar.

kol saati dedigin bildigin kelepce.

deniz baykal ticarete atilsin 'deniz bakkal' olsun.

insani adam sanmak ne fenaymis.
muhakkak adam olmadigini ispatliyor kendisi

bayat diye grup vardir kesin.
by@ yazmasinlar ama

'I$IK' ILIK SUT iCe ice bayagi uzamistir.
'EMEL' EVE GELmekten erken evlenmistir.

fotograftaki organlar bana
arka plan omer sahin gultekin'e
fotograf murat kocakaplana
bilgisayarda ince ayar ise onur eser'e
aittir.

kotu huylarim yoktur zira huysuz bir kimseyim

eglence mekanlarinda falan goruyoruz ya 'cok umarsizca fotograf cekinmek' iste onun sonrasinda da o fotograf makinasi sahibinin gerekiz,cirkin ve bozuk fotograflari silmesi.(egri bugru kadrajlari falan hic soylemiyorum)
hah, iste o fotograflar bence cok umarsiz cekildigi icin olusuyor ve o fotograflar silinene kadar fotograf makinanizda,onun hafiza kartinda,bilgisayarda dolayli olarak da dunya uzerinde bellirli bir alani kapliyorlar.
iste o var ya buyuk bir kirlilik.
resmen dunya daraliyor gibi geliyor bana.
dusunsenize bir tatil donemi haftasonusunda kac insan yapiyor bunu kac erkek hoslandigi kizin tipini, ayik kafaylada hatirlayabilmek icin sormadan etmeden catirt diye deklansore abaniyor.
kac kiz grup halinde kamerasini kafasinin uzerine kaldirip siritiyor.
of vallahi of

ayirca sevgiliniz sizin yoklugunuzda tipine kil olacaginiz(abuk sabuk),alkolden yavsamiz ifadeli kisilerle eglencesini paylasmis olabilir.
bu da gorunuyor ya o fotograflar da
o da kirlilik.

durduk yere huysuzlandim gene

neyse efendim,bu birinci paragrafta bahsettigim fotograflari ceken insan
evet bazen benim bazen sizsiniz.
kotu bir goruntuyuz.

ikinci paragraftaki abuk subuk insan olmama gayretim de aslinda taktir belgesini hakediyor.
zira abartmadan centilmen olmak lazim.

valentine otogaz sistemleri

deliye hergun bayram ya, bana da hergun sevgililer gunu olabilir.
bir zardanadam sarkisina isim de veren bu "hergun sevgililer gunu" mevzuu.
klasik olmasinin yaninda fena da bir mevzu degildir.

ne bileyim oyle kirmizi kalpler falan degil de
daha farkli kavramlarla sembolize edilen bir sevgim var herhalde.

kalp de fena degil tabii de orta okulda fen bilgisi dersinde gercegini gordugumden beri kendisi ile iliskim "merhaba merhaba" duzeyinde.
zaten, benimle de pek ilgilenen bir kalbim yok.
sevdicegimi gorunce kopek nefesi temposunda atiyor.
oyle.

grafik bana ve gokceye aittir.

B.O.K(bakimsiz olma korkusu)

penguen dergisi imtiyaz sahiplerinden Bahadir Baruter derginin bilmem kacinci yili ekinde buyuk usta Oguz Aral'in kendisine "bu isin sirri boktur evlat" demesini anlatmisti.
diger bir atasozumuz olan "nerede cokluk orada bokluk" soylemi ise sehir ve insan konusunda pek bilgilendirici bir soylemdir.
esasen cekingen bir anlami olsa da sinamadir tiyatrodur bu tur dalgalarinda cokluk icerisindeki bokluklar oldugunuda unutmamak gerekir.
bok atmak ise bir kimseye camur atma'nin bir boy buyugudur.atilir attirilir.
ata ata da kendi ekonomisini olusturur.
esasen konuyu baglamayaya calisip da bir bok beceremedigim olay:yillardir "sunu yapalim sunu edelim haci"diyerek projeler urettigim,projelerime ilgisiz kalan arkadaslarimin bir anlik gaflet icerisinde actiklari BU SiTEde yazilar yaziyorum.
ama bir cok yazimi tipki bir sinsi gibi kendi bloguma da kopyalayarak bir anda bir elemani solo kariyer yapan boktan rock gruplari gibi oluyorum.

not:yukarda bulunan bokunu cikartmak ile alakadar karikatur umut sarikaya'ya aittir.

+18

insan ne garip bir varlik sevgili okur,
hepsinin kolu,bacagi,kafasi,gozu,gobegi var;ama hepsi ayni degil.
zevkleri zekasi falan farkli.
kimisi kendine soz sirasi geldiginde agresif tavirlara giriyor."van minut" diyor.
kimisi ise icince bir is basarmanin muzaffer halleriyle "yalniz ve guzel ulkem" diyor.
bazi kizlar oluyorlar ya hani:
sanki onlarin tuvalette erkeklerden farkli olarak yaptiklari bayagi bir sey varmiscasina uzun burun killari ile yasiyorlar.(bknz. burnundan kil aldirmamak)
simdi dusunun o kiz da insan, sen de insansin.
onun "su,pinar" gibi modernsi bir adi varken;senin muhtemelen dededen kalma "muhittin" gibi bir ismin var.
o egosuna makyaj yapmis ve bazi seyleri kabartirken;sen bazi seylerini kabartip cirilciplak kalmaya calisiyorsun.
sana "goster amcana cukunu" demislerken,onun uzerinde amcasi yasinda adamlar var oluyor,
ve eger bu 18 yasini biraz gecmis bir kizin bilincli bir secimi ise uzerinde ter icersinde gidip gelen o amca, o kizin yasitlarina daha uzun burun killariyla bakmasini saglayabilir.
o yasit karsi cinsler onceleri hormonlarinin da destegi ile bu olaya cok itiraz etseler de
bazi kizlar icin "amca" yasina gelince bu isten ekmek yenebildigini farkedip duzene ayak uydurabilir ve gel bakalim "killi gogsume" gibi cumle ornekleri sergileyebilirlerdir.
erkeklerin olumsuz arz dengesi yuzunden yasitlariyla da uyumlu iliskiler icersinde olanlari nadiren gorulur ve bu durum sadece nadir oldugu icin deger olan seylerden degildir.
isi abartip kizlarin yaptigi gibi "buyuk olsun,yasli olsun" diyen er kisiler ise ikiye ayrilir:
benjamin buttonlar ve cigololar
ikisini de pek takmamak gerekmektedir.
benim esasen diyecegim o ki sevgili okur,
insanlar garip falan degildir.
garip gibi yaparak garip bir yerde yasarlar.
sonucta dunya herkes icin doner.
memleketin birazi "yemekteyiz" derken.
bir kismi ise hic yiyememistir doner

bikmadan okuyanlara 3 dakikadan 1 saniye eksik bir sarkiyi indirme hakki.
BURAYI TIKLA!

yagmur ve insanlar istanbula
reklam avea'ya
fotograf da bana aittir.

bir de bu videoyu gonderdi omer sahin gultekin
iZLen!

pekin eden?

bu
bu benim
bu fotograf benim
bu fotograftaki benim
bu fotograftaki kisi benim
bu fotograftaki mavi tisortlu kisi benim
bu fotograftaki mavi superman tisortlu kisi benim
bu fotograftaki mavi superman tisortlu,gozluklu kisi benim
bu fotograftaki mavi superman tisortlu,gozluklu.bej rengi pantolonlu kisi benim
bu fotograftaki mavi superman tisortlu,gozluklu.bej rengi pantolonlu,ifadesiz kisi benim
bu fotograftaki mavi superman tisortlu,gozluklu.bej rengi pantolonlu,ifadesiz,cok sacli kisi benim.

peki
neden?

inasanlar ne garip yahu

sabah uyaniyorlar,
evden cikiyorlar,
bi yerlere gidiyorlar,
bir yerlerde sorumluluklarini yerine getiriyorlar,
evlerine donuyorlar,
pijama falan giyiyorlar
internete-televizyona falan bakiyorlar,
yogurt falan yiyip cay kahve icip uyuyorlar,
uyy saatte gec olmus diyorlar,
yataklarina yatiyorlar,
sabah uyaniyorlar,
evden cikiyorlar,
bi yerlere gidiyorlar,

bence artik sen de herkes gibisin

yamuluyorsam duzeltin, te gecen senelerden birinde tam bu gunlerde,cem karaca anisina yapilan tiribute album:"mutlaka yavrum" okan bayulgen programinda sabahin en erken saatlerinde tanitiliyordu.albume katkisi olan sanatcilar oradaydi, e haliyle bir yorumu bulunan sanatci deniz seki de oradaydi.
deniz seki okan bayulgenin "eski sevgilimsin" temali esprilerini agzi kulak memesini oksar bir sekilde siritarak "al da at dercesine" pasliyor o esnada ise programa sonradan konuk olmus yukselis devrindeki klarnetci, husnu de kisik sesli kahkahalar atiyordu.okan ve deniz cilvelesmeyi, husnu ise pis sakali siritislari program sonuna kadar surdurduler.
aradan biraz zaman gecti husnu ve deniz birbirlerine deli gibi asik olmuslar.klarnetci'nin karisini da medyaya yem olarak (bilerek yahut bilmeyerek)sunmuslar ve guzel ulkemizin aranan magazin gunmeminde uzun sure yer almislardi. hatta cevval bir muhabirin husnu'ye sordugu "yaz geldi denizle araniz nasil?" sorusu alkisi haketmisti,
gecenlerde disko krali olum yildonumu nedeniyle cem karacaya adanmisti bu sefer deniz seki yahut husnu senlendirici yoktu programda.
iyiydi,izleniyordu. reklam girdi, kanali degistirdim, guzel ulkemizin aranan magazin gunmeminde deniz seki husnu senlendiricinin gonderdigi sapi kirik kirmizi gule saskin ve eskisinden daha tombul yanaklari ile kekremsi bir ifadeyle bakiyor, ekranda da buyuk puntolarla "BU GULUN ANLAMI NE" yaziyordu.

hayat ne garip sevgili okur .

sarki tavsiyesi
deniz seki-ahmet

tepedeki grafik bana aittir.

dance with me

bilgisayar mahallesinin agir abileri ekranov ve kasazovksi birbirleriyle zaman zaman catisiyorlar.
gorev adamlari olan mauses ve klavyezengo bu duruma pek ses etmiyorlar ama hoparlorovici bir kosede cizirdarken goruyorum.
onlari gecelim de olan neden hep bana oluyor?
onu hic anlamiyorum.
gerci"hep bozuluyor" diye bir ara bilgisayar istemiyordum.
ondan olabilir.

oturan boga benim.
kadraj mekteb blog murat kocakaplan'a ait

en assagida pacman var.
oynayin.

tamam oldum

acaba, kimden aşşağı kasımpaşa?

bilgisayarlar çok acınsı hallere düşüyor bazen
bir komut veriyoruz ''ama bak şu şöyle olarak yine de yapılsın mı?'' diyor.

fenerbahçe'nin eski sembolünün papatya olduğunu bilin sevgili okur.
sonra kadıköydeki iki meşhur canlı tipi kurbağa ve kanaryadan birisini seçmek istemişler öyle kanarya olmuş.
ve en güzel öten kanaya kurbaya vıraklamasını en iyi taklit eden kanaryaymış
kaynak:sunay akın.

edebiyat dersinde de şunu öğrendim:galatasaray takımını da bir mizah yazarı kurmuş.
sonra da dedim: en komik eseri bu olmalı.

amy winehouse dinlerken aklıma şu geldi.
güzel şarkı söylemek,güzel bir şarkıyı söylemekten daha mühim bir olay.
gerçi onun şarkıları da güzel.

perşembe akşamı MURDERERS diye bir film izledim cnbc-e ekranında
Türk asıllı oyuncı Hande Kodja varmış.
şimdi öğrendim ben de
fena değildi.

eskiden Antalya sokaklarında sıkma portakal suyu satan portakal şeklinde büfeler vardı.
ne güzeldi onlar.
en son beachpark adlı yere giderken varyantın girişinde vardı bir adet
ha bir de sahil güzergahından büyük limana giderken
duruyorlar mı acaba?

yukarıda bahis ettiğim murderers filminde,
ülkemizde pek tutulmamış olan orangina adlı içeceği içiyorları mesela

iki konuyu da böyle bağladım
serbest çağrışım

sarışın insanın ceseti esmere göre daha kötü görünen bir olay bence

anlaşamayan devletler aslında beşerden penaltı atıyorlar.
beşerden derken: beşeri
beşeri deken: insan

bu hükümet de gelip geçecek ya o zaman çok güleceğim hallerine
en en fazla 1 seçimleri daha var.

kamasutra denince aklıma doksanların araba telefonları geliyor.

bu arada geçen gün arkadaşlarımla kaleiçi yat limanında(küçük liman) otururken.
çok ve temiz hem de uzun saçlı,
üstelik de dar kotlu
simsyah giyinen
metalci kişilerin kavgasını görüdük.
90larda göremediğim bi bu vardı.
tamam oldum.

yukarıdaki enstantane sevdiceğim gökçeye aittir.
muhtemelen portakal suyuda onun
hatta okunulası şu blog da onun
jetlagging.blogspot.com

civar

esasında sıcak gibi ama soğuk gibi olan klasik antalya havalarından bir tanesiydi.
müzisyenlik alanında tahsil göstergesi üniversiteyi vurmuş olan arkadaşım çiğdem ve yeni kestirdiği kısa modelli saçlarıyla şehrin cazibe merkezi tabirini kullanabileceğimiz belediye işhani civarlarındaydık.ben ''bi dersaneyle görüşeceğim'' dedim ve iş bilir tavırlarla planımı çiğdeme anlattım.iş bilir tavırlarımda etkilenmiş olacak ki 'gık'ını çıkarmadan yanımda geldi.
deniz yönünün tersine 100 metrelerce yürüdükten sonra bahsi geçen dersaneye yaklaştık.
baktık,binayı inceledik.ben aynı iş bilir tavrımla ''asma kat bak bunlar bi deprem olsa felaket'' dedim.çiğdem de eklemelerle onayladı.
neyse dedim girdik içeri sosyal demokrat tipli bir öğretmen bize dersanesinin niteliklerinden ve ne denli güzelliklere sahip olduğundan bahsetti.
oraya tekrar görüşmeye geleceğimi ben ve çiğdem biliyorduk.
fakat tıpkı bir sinsi gibi olalım diye: önce bir aracımız olmadan dersaneyi tanımaya karar vermiştim.
diğer dersanelerle 3 aşşağı 5 yukarı aynı bir tanıtımın ardından şehrin içersinde bir şeyler yapmak amacı ile dışarı çıktık.
yürürken arkaya,binaya baktım ve''logosu çok kötüymüş yahu'' dedim;çiğdem de eklemelerle onayladı.
başladığımız yere,geriye yürüdük.
arkadaşım çiğdem ve yeni kestirdiği kısa modelli saçlarıyla şehrin cazibe merkezi tabirini kullanabileceğimiz belediye işhani civarlarındaydık.

gokceye acik mektup

gokcecigim merhaba,umarim iyisindir ve yorgun falan degilsindir.
bana "mekik" diye bir mesaj cektikten dakikalar sonra beni aramandan beni ne kadar sevdigini bir kez daha anladim.
(anlayis farkli kultur farkli)
iste bu anladigim sey de benim de iyi oldugumun ispati oluyor sanirim (ta$lar yerine oturuyor tj)
bugun senin kendine hat almani beklerken hic beklemedigim bir sekilde omer'e avea hat almamiz ise cok ilginc bir gelisme oldu.
senin icin ogrendim 2o kontorlusu 12 tl'imis
o paranin yarisi tatil yarisi alisveris fonuna bile gidebilirdi.
ama uzmeyelim tatli canimizi.

simdi 'yuksek sadakat' grubunun sevdigim sarkisi "ask durdukca" caliyor.
bu guzel sarkida kart atmaktan bahsediyor.
ben de
"dunyanin guzel yerlerinden birinde olsam da renkli kartlar atsam sana
bu an da burada olup g.mailden q klavye kullanmasam
ne guzel olurdu."
diye dusundum.
galiba bilmedigim yerlerde olma melankolisi gelmis
bu da son derece normal:ben de insanim
tirnaklarini gri gibi bir maviye boyamistin ya
krem rengi perdelerden bir kis gunun batisi esnasinda gokyuzu, o renkmis gibi gozukuyor
ben de gun batarken ve ben mektubuma sevgilerle son verirken,
egzotik kulaklarina orman meyveli sarkilar fisildansin,ilginc yerlerin gidiklansin.
not:sarkinin adi tiklaninca sarki iniyor.

tropik love

sehrin sagda solda cok gorulen insanlarin bir ortamda ortak arkadaslari vasitasi ile tanismasi bence cok garip.
2 gun once de goruyordun artist artist kafani ceviriyordun.
2 gun sonra "haci naber"
olmaz.

"kadin adam oldugu kadar kadin sayilir"
yedi numara dizisindeki asiye karakteri dedi.

sevdicegim gitti bi fenayim.
detaylara kahve esliginde girebilirim.
burada girmem.

oyle cok samimi olmasam da etrafimda hep yabanci asilli vatandaslarimizdan da olsun istyorum.

gokce-siz akraba misiniz?
mardinli midyeci gencler-oyle sayiliriz..

sibel tuzun, artik goguslerin oldugunu farkettik
yeter canim,yeter cicegim.

tuketiciyi ne kadar korursaniz ekonomik krizden etkilenme ihtimaliniz o kadar duser.
kriz alis-veris ile atlatilir.

eski yugoslav gocmenlerinin konusmasi guzel oluyor.

kalp temizleyicisi olsa ya

kahve dunyasi kasik seklinde cikolata yapmis nescafenin yaninda veriyorlar.

insan sigarayi biraktigi tarihi hatirliyorsa
o sigara terk edilememis demektir.
bir benzeri kadin erkek iliskilerinde de gecerlidir.

"hep kizlarla geziyor" diye kiziyorlar ya erkeklere
hemen diyorum erkeklerle gezse daha fena degil mi?
susuyorlar
guluyorlar bazen de

askinin meyvesi elma armut olan var midir?
kivi guzel kivi.
portakal da iyi
sulu olucak

inanir misiniz?
aylardir deri ceketleyim.

ev mantisi satiyorlar ya
o insanlara dikkat
basbakan olur o insanlar.

vi$neli $iir
eskiden hic icmezdim
simdi cok seviyorum
halleyle cok guzel gidiyor
Visne suyu cok yasa!

salca ne guzel sey
cam kavanozda olsa daha iyi de
pahali

'centilmen' ne guzel kelime
kapi zili melodisi gibi

tatli dilli tezgahtar vardi bir saaticide
dedim bunun evliligi de guzeldir.

hemen evli mi diye bakmisim sinsi gibi

gaza gelmis gibi yapan orta yasli insan hic sevmiyorum seni

bunlar da boyle biline der ve giderim.