22.03.2012

Uzay Vapuru


merhaba

DAYI takip et modayı sloganıyla çıkmış Dayı isimli bir tekstil markası gördüm.

benim hiç öyle bir takım insanlar gibi harika film listem olmadı.
şimdi efendim internet de derin bir alem.
görüyoruz ki film blogları çok yayılmış hatta facebook'a falan dadanmışlar,
ben de bazen giriyorum da o derinliğe inemiyorum hiç bir zaman.
zaten ben yönetmenine göre film seçen bir insan oldum.
ha o insana da ne zaman dönüştüm tam olarak bilmiyorum zira birçok filmde yönetmenin o kadar da önemli olmadığını düşünüyordum yakın zamana kadar..
neyse ne diyorduk ha ''yönetmen sineması..''
oo bak ağır filmci terimi kullandım demek var bende bir potansiyel,difransiyel bişeyler..
neyse bu konuyu burada sessizce kapatıyorum.

''Bence susunca güzel olan insan profilden hoş olandır.'' dedi arkadaşım Bossa Nova kendisinin bloguna şu adresten ulaşabiliyoruz:http://satendegiyerimpazende.blogspot.com ki yeri gelmişken itiraf edeyim ben blogunun adını uzun bir zaman ''satende giderim pazar yerine'' gibi bir şey zannediyordum.
değişik bir blog okuma alışkanlığım var..
neyse efendim bu arkadaşımızın blogu yüzünden bir kere de dilime ''smoke on the water fire in the sky'' dizeleri dolanmıştı.
hayır yazıdan aklına şarkı dolanan ilk ben miyim onu da bilmiyorum?
ilk bensem söyleyin show habere çıkacağım.

kahkaha basan bir insan değilim en fazla patlatabiliyorum.
bir de alkış tufanı kopabilen değişik bir şey.



gülmekten çok güldürmeyi seven insanın içinde sırrı çoktur.



logosunu değiştirmeyen kanala saygım var.



az bilinen başarılı müzik topluluğu Peyk ''dol gözüm dol'' adlı şarkısında ''yakalanmazsın çok çalınca'' diyerek ayarları baştan yapmış.



istanbulda arabanız çekilince 70 lira istiyorlarmış.



stereotype,özetle tek tipleştirme anlamına gelen bir kelimeymiş.
medya organlarında genellikle de reklam ve dizi-filmlerde sıkça kullanılırmış ve bu işin sonu nefret suçuymuş.
örneğin: bütün asyalılar teknoloji dahisiymiş,bütün transeksüeller seks işçisiymiş..



ŞİİRLİ ŞİİR
heyecanlanıyor insan,
sevdiğin yeni bir şiiri daha keşfedince.
boş otobüste nereye oturacağını şaşırır gibi
heyecanlanıyor insan.



Portakalı soyup başucuna koyan insan Antalyalı değilse ben de bir şey bilmiyorum.
Antalyalılar olarak Portakal Başımızın Tacıdır.
bunu da gurbet elde çok daha iyi anladım.


Dolmabahçe Sarayın'ın bayramlaşma odasının tavanı şu hayatta canlı canlı görülmeli.



sarışına yapılmış bu kadar güzel bir melodi var mı bilmiyorum da bu melodi iyi:
''esmerim, güzelim, ben yanıyorum. Aman Allah çok seviyorum..''



hititlilerin takvimi baharda başlıyormuş.
bir de bahar aylarının ilk günlerine bakalım
1 mart (bahar geldi)
1 nisan (gelsin şakalar)
1 mayıs (işçinin-emekçinin bayramı)



yemişim alem ile uzayı,
en güzel şey vapur çayı.



herkese saygımız var derken mavi ekran veren bilgisayar hariç.
..ona hiç saygım yok,
adamı yolda bırakıyor,şerefsiz.


çok sakin biri için Sapasakin desek oluyor mu?
bence yalnız ve çok sakin erkek için tam olurdu herhalde.



Ezginin Günlüğü'nün hem ''aşk hiç biter mi demesi?'' hem de ''aşklar eskir'' demesi..
ondan da ötesi hepsini çok güzel demesi.
bir yandan da aşkların eskimesi biteceği anlamına da gelmiyor.


oklava ile baklava'nın ilişkisi nedir,ne değildir?


BBG vardı bildiniz mi?
hah onda bir de eray vardı:http://www.eraysezer.com


''Babalar! Yazdıklarınız için minnettarım. 47 yıl bitti. 30 yıldır kadınları anlamıyorum; erken yatanları, parayı ve pırasayı. Yoksa cennet!''
Okan Bayülgen'in doğumgünü ile ilgili Tweet'ini okudunuz.


siyah zeytinden sonra çekirdekli vişne reçeli bir değişik his oluyor,
kahvaltı içinde kafalar karışıyor.


şimdi benim dikkat ettiğim bir şey var: seviyeli gibi bir kamusal ortamda iki kişi tartışmaya başlarsa şu diyalog yaşanıyor.

+-seninle uğraşamam şimdi
*-esas ben seninle uğraşamam.

tartışmada yaşın düşmesi ile birlikte şuna dönüşüyor:

+-seninle uğraşamam şimdi
*-uğraşamazsın zaten (hmmmaah.. gururlu sessizlik)

hayır arkadaşım ne yapıyorsun sen ?
ne demek ''uğraşamazsın'' adamın tc kimliği varsa öyle bir uğraşırki iflahın şaşar.



''ben hayatta 3 şey'' ve benzeri cümleleri kuran insandan çekinirim.
nasıl bir hayatmış o hemen belirlemişsin maddeleri.
ne ara çözdün kendini..hiç bana hindistanda ruhsal seyahat deme.



ayrıldıkları andan sonra aynı yöne yürüyen çift kadar saçma bir şey yok.



ağaç gölgesinde uyuklamak varken ''ayfon'' ancak afyon'un yanlış yazılmış bir hali olabilirdi.



Urla'da Tanju Okan ın ismi bir parka verilmiş ve bir heykeli dikilmiş.
böyle şeyler önemlidir.


''tuttukça güçleniyorum,kalabalık oluyorum'' da ne güzel dizedir be Turgut Uyar.
Leyla ile Mecnun dizisinde Yavuz Karakteri ile Osman Sonat pek güzel okumuş şiiri.
http://www.youtube.com/watch?v=I4QRLzOZ2-E

bakacağınız uzaklarınız çok uzaklar olsun,
bol ufuklu günler dilerim.

tepedeki fotoğraf KÜF adlı sanatçı topluluna ait
http://vimeo.com/kufproject

16.03.2012

Çorabın Paçaya Açtığı Kucak


merhaba,
2 haftadır yazmıyordum, teknik olarak bir nedeni yok bunun.
zaten bu blogda teknik olarak hiçbir şey yok.
ben bu özelliği edebi akıma da dahil etmiyorum..
ha ne diyorduk işte bu iki haftadır yazmadığımı bana tek hatırlatan hatırlı ballı süt'e selamlar.
kendisi Honey Bean Milk Salad adlı blogumuzda da ortağımdır.
böyle dediğim zaman blogun esas kişisi benmişim gibi oldu ama ben de onun ortağıyım sonuçta..
fifti fifti.

an geliyor, zaman oluyor bir dizi de bir laf popüler olup da çok kullanılmaya başlıyor ya..hah eğer o diziden tamıtamına bihaberseniz o sözleri söyleyenler size çok saçma gözüküyorlar.

gittiği yere ''mekan'' diyenler ve demeyenler şöyle bir ayrılsın sayım yapılacak.
şahsen ''mekan'' demeyenlerin tarafındayım zira Başbakanımız demiş: ''taraf olmayan bertaraf olurmuş.

blog aslında o kadar da önemli bir şey değil de çağı yakalamaya çalışanlar (özellikle bazı akademisyenler) abartıyorlar yoksa kedi fotoğraflı bloglar, depresif gibi yazılı bloglar açılacaksa hiç açılmasın.
twitter da öyle galiba..

The Beatles'ı sevmemek ile bilmemenin ortak noktası: ''yazık'' olmalarıdır.

apple ürünleri yüksek donanımlı teknoloji ürünleri değil de yüksek insan ihtiyacını karşılayan ürünler olması ile fark yaratıyor yoksa diğer markaları da biliyoruz yani isteseler 20 mp kamera falan yaparlar nedir yani..
sonuçta asya ekonomisi kore'nin de omuz vermesi ile hızla büyüyor..

kışın paltoları kabanları giyince gereksiz bir resmi kıyafet havası oluyor insanda,
sonra gönül çaya kahveye dalıyor.

yanılmıyorsam 2001 senesiydi fenerbahçe bir deplasmanda maç yapıyordu ve maç berabere gidiyordu derken cezasahası içinde bir pozisyon oldu ve boşnak futbolcu Elvır Baliç kendini yerde buldu,
ancak penaltı için itiraz ederken kendisi bile duruma inanmıyordu.
maç sonu kendisine uzatılan mikrofona da pozisyonla ilgili ''yorulmuşumdur,düşmüşümdür herhalde'' demişti.

elinde gazete kağıdına sarılı ekmek taşıyan kişiden zerre zarar gelmez.
hele bir de para üstü olarak sakız da aldıysa tamam zaten.

-dikkat ciddi bir detay bilgi geliyor.-

Eren Ozker:
amerikan televizyon ve radyo sanatçıları birliği'nin altındaki 'puppeteer caucus'u kurmuştur.
aynı zamanda the muppet showun ilk sezonundaki kukla sanatçılarındandır.
wanda, hilda ve janice adlı karakterleri oynatmıştır.

-dikkat ciddi bir detay bilgi bitti.-

şu bloga da eski yazılardan karşıtırıp yazsam kimse farketmez herhalde.

artık nasıl, ne olduysa?
hayat beni gömleğe itti.
sağdan soldan gömlekler gelir oldu,
mağazalara kesin kazak alacağım diye girip gömlek alır oldum.
bir takım arkadaşlarım gömlek hediye edeceklerini söylediler.
çok düğmeli ve ilikli bir hayatım var.
bir de tercihen ekose...

kızları bir de kız yurdunda kalan bir kızdan dinleyin.
o değil de insan hemcinsini böyle gammazlar mı yahu?
hadi hemcinslerini düşünmüyorsun?
beni de mi düşünmüyorsun?

fare boku güzel isim tamlaması,
fare boku demek varken fare pisliği,fare dışkısı denmez.

'say my name' yazıp :''se ma neym'' okumak.
şarkının adı aklıma gelmedi.

''nerede''ye ''nerde'' demek var bir de.
öyle olunca ''derede'' ile kafiyeli olmuyor.

beni güldürmeyen espri beni güçlendirir.

Edip Cansever ustanın şiirleri de pek iyiymiş..'Yerçekimli Karanfil'miş.

bloga telefonla yazı gönderilebilyormuş, ben bunu duyunca ''vay babey'' muadili bir tepki verdim. düşünün artık bendeki durumu.

can bonomo: ''i can bonomo'' diye şarkı yapsa da ''ay ken bunumuğ'' diye dillendirse ya.,
neyse aramızda para toplayıp 3-5 parça kıyafet alacağız kendisine yazık günah..
o şarkı, klip falan fena değil çünkü..

konservatuarlılar sigara içmiyor ya o çok güzel oluyor..gerçi işte zaten herhangi birinin sigara içmemesi de çok güzel üzerine bir güzel şarkı söyleyip müzik ensturmanı çalabilen biri olunca daha iyi.

peki ya paçanın çorapla kavuştuğu o eşsiz an.
çorabın paçaya açtığı kucak..

hadi tamam efes olan yerde tuborg olmuyor,
bari efesin ürünü olan bomonti olsun o da olmuyor bazen.

massive atack da öv öv bir yere kadar.

yalnız The Beatles'ın da amerika ortamlarına girince inceden şiveyi değiştirmesi..

bugün hamburger isteyince ıslak hamburger veren büfeciye neden hiç ses etmedim, onu da bilemedim?

life with louie adlı çizgi filmin türkçe dublajında andy anderrson'un hanımına ''ora ora ora,düşürdün beni kora'' diye şiir okuması da unutulmasın.

keçi sakal da bir dönemdi geçti gitti.

ben hazal kaya'yı genco adlı diziden biliyorum.
kendisi zeyna tipli aile kızı metalcisi rolündeydi o zamanlar.
sonra dizide taksici bir abi ile ilişki yaşamışlardı, bende ötesine dair bir kayıt yok.

sabiha ile sabuha arasındaki 7 farkı bulunuz.

şu akustikhane iyiki var.
http://akustikhane.com/

geçen gece yarısı trt ege'de insan hikayesi çekimi yapmış zaten şive akdenize çok yakın derken bir de karpuz peynir kahvaltısı gördüm ....dıt dıt dıt dııııııı..diye meşgul tonu verdim o dakikadan sonra.
kaldı ki çok da fazla karpuz sever birisi de değilim hep yazı özlemekten bunlar.

naçizane kelamlarıma yeni uydurduğum bir şiirim ile son veriyor esenlikler diliyorum.

tek renkli şiir
bizim kırmızı kimler aldı..
halbuki ne de güzel kırmızdı bizimkisi
aklımda kaldı.
bir de
kırmızı kalem ile kırmızı kuruboya farklı şeyler ya.
o çok güzel.



şarkı tavsiyeleri:
Flight Facilities Feat. Giselle - Crave you
Massive Attack - Pray for Rain

2.03.2012

Dünyanın Tamamı Bizim


merhaba.

tüm bunlara rağmen sakin bir hayatım var,
fakat geçenlerde artık ne olduysa bir sürü şey üstüste geldi ve ben gayet mantıklı bir insanken yarım saat boyunca şubatı 15 gün sanan bir insana dönüştüm.
galiba bunda şubat tatiline yıllarca 15 tatil demenin etkisi de var.
şanslıyım ki etrafta kimse yoktu da zararsız atlattım.

saçını hayatında ilk defa kazıtan insan oluyor ya
öyle yeşilimsi gri bir kafayla beliriyor,
o çok çirkin bir kafa işte.

'hanfendi' diye çanta markası var.

lisedeydik ve basketbol oynuyorduk iyi de oynuyordum,pozisyon oldu, riskten kaçmadım uzunların arasına pota altına daldım ve gözümdeki gözlük bir şekilde yere düştü (risklerden kaçmadığımı belirtmiştim)
neyse hasar yok.
aldım, taktım gözlüğümü ama o esnada o eleman belirdi işte..
o hiç tanımadığım okuldaşımdı ve hep öyle kaldı.
neyse efendim 2.saniyede belirdi bu eleman ve şu cümleyi kurdu ''biliyorsun değil mi gözlük camında en ufak bir çizik bile olursa o gözlüğü kullanamazsın yoksa kör olursun.''
''yani yuh..'' demem gerekirken ben ne dedim?
''biliyorum'' dedim.

bizim hiç bilmediğimiz çok değişik müzikler dinlediğini belli etme çabasının şekilli gençten alıp götürdüğü bütün o cool tavıra yazık.
vallahi de yazık billahi de yazık.
hayır arkadaş zaten durum belli sen youtube'da kenarda çıkan adını bilmediğin şarkıya tıklamışsın,dinlemişsin sonra bir tane daha tıklamışsın.. böyle gitmiş derken aynı şeyi yapan arkadaşlar bulmuşsun kendine de bunlardan bize niye inatla bahsediyorsunuz onu hiç anlamadım.
''dinlesen seversin çok değişik bir topluluk kanadalı prograssive indie elektronik punk yapıyorlar'' diye anlatma bana ben bilmiyor muyum dinleyip sevmeyi?
ama sen dedikten sonra tadım kaçıyor geriliyorum.
gerdirmeyin boş yere beni.

top sakalsız bilgisayarcıya güvenim eksik benim.

akranları çok daha rahat kıyafetlerle gelirken takım elbisesi ile düğüne gelmiş pek küçük çocuk alır beni benden.
hele bir de o küçük çocuk elinin terisi ile iter dünyayı da düğün maçına başlar ya bir köşede ..of ki ne of..

an geliyor zaman oluyor gittiği erasmus programında yabancı sevgili yapmış hanım arkadaşlarıma rastlıyorum,
yapsınlar tabii dünyanın tamamı bizim sevelim sevilelim dama bazen bazı şeyler eksik kalıyor. ..
hayır paragrafa türk kızlarnın yapısını baz alarak konuyu çok güzel anlatırım diye başlamıştım bir an getiremedim gerisi,
okuru oyalayacak değişik kelime de sıkıştıramadım.
neyse artık ben bu konuya bilare eğileceğim.

bildiğini yaşlı oldum ben galiba günlük hayatta laflarken şarkı sözlerinden şiirlerden falan örnekler veriyorum.
arkadaşlarım neyime tahamül ediyor anlamış da değilim.

istanbulda gene bir rock metal festivali vardı ve ben o gece antalyaya gidecektim.
gitmeden bir şey yiyelim dedim benimle dışarı çıkmış olan ev arkadaşım da onayladı.
taksimdeki bambiye girdik siparişi verdik ve tam o andan itibaren rock metal sevdalısı gençler hıncahınç doldular bambiyi etraf gözüm mözüm hepsi karardı.
hayır tesadüf gibi yüzü pek onlara dönük olmasa da saygı duyulan the doors adlı topluluğun yer aldığı tişörtüm de üzerimde.
simsiyah topluluğun arasında bi biz bir de bambi cıvıldak yani öyle düşünün.
benim bir de valizim falan var öyle bir hal.
hesabı ödeyip kaçmaya çalışırken içeriye akın devam ediyordu ve tüm ortak amaçlı topluluklarımız gibi yüksek sesli konuşmalar başlamıştı.

kışın yaza çok tutunan insanın eli avucu yanar;
elinde avucunda bir şey kalmaz.

tıkanmış bir trafikteyken ''bin basar'' deyimini kullandı Başak E.

küfür etmek yerine onun yerine cuk diye oturan başka bir kelime söylemek pek keyifli olyuor.
g*tün başın yerine sonun başın demek tercihimdir. mesela.

Germania Pilsner adlı birayı göremiyorum DiaSalarda ne oldu acaba?

''benim bulmaca yazım çok kötü'' dedi Anıl Ç.

Jazz'ın J'si de saksafon şeklinde yapılmasın artık.
''Jazz'ın J'si'' çarkıfelek gibi.

eğer bir antalyalı size ''televizyonu örtüver'' derse elinizde örtü ile televizyona hallenmeyin televizyonu kapatın bu söylem bu amaca yönelik.
bir de antalya şivesinde hiç bir fiil yalnız kalmaz mutlaka kurallı birleşiktir.

bir tv dizisinin sonraki bölümlerini çok net tahmin edebiliyorsan sen o diziyi laf olsun diye izliyorsun arkadaşım.
laf olsun diye izlemek de önemlidir sosyal yaşamda popüler dizler çokça konuşulur olmuştur.

internet üzerinden öpüşme robotu yapmışlar neymiş efendim siz yapay dudakları öpüyormuşsunuz da sizin hareketleriniz eş zamanlı olarak karşı robotun dudaklarına yansıyormuş,
aynı işlem karşı robotta da olduğu için öpücük akıyor da akıyormuş.
aletin tanıtım videosunda anladıklarım bunlar.
iyi güzel hoş da plastik değil mi o öptüğünüz şey.
insan plastik bir şeyi niye öpsün ki canım? ne garip şey.
sonuçta eritilen çöp poşetlerinden kola şişelerinden falan yapılıyor o malzeme biliyoruz yani.
bunları öpmek neden istesin ki insan?
ha çok isterse bizde zaman zaman oluyor bunlardan yardımcı oluruz o başka.

gerçek doksanlar nostaljisi yapmak isteyen varsa ona yaysat bayii kuyruğu derim.
gerçi halen var yaysat bayii.
iki yaz evvel yaz icab etti babanem gönderdi beni
ama beklediğim kişi sayısı 3 aldığım şey de yemek kitabı olunca bir etkisi olmadı tabii
bir kere çocukken gitmiştim de nasıl sıra vardı piiiuuuv artık mutfak robotu mu veriliyordu neydi insanlar kuponlar biriktirmişler falan.
bir de çok acayip bir yer bir adam var kuponlara bakıyor ve istediğiniz malı teslim ediyor bu kadar koca depo içeride pek bir şey yok ,
yani klasik bir esnaf havası da yok işin,
çocuk aklımla buna takılmışım ben de ne garip çocukmuşum.(yazar burada değişik çocuk rolü ile ilgi çekmeye çalışmakta)

Amerikan Ulusal Basketbol Ligi'nin ilk isabetli 3 sayılık basketi Larry Bird tarafından 3 Şubat 1980 tarihinde atılmış.
araştırdım pazar gününe denk geliyormuş oldukça izlenmiş olmalı bu 3 sayılık basket.
bilmeyenler için de şöyle izah edelim basketbol sahalarında önceden 3 sayılık atış mesafesini belirleyen bir çizgi ve dolaylı olarak da 3 sayılık atış yoktu ancak sonradan eklendi.

Sen Bana Bazen Beni Andır.

internet bira gibi besleyici bir besindir ama..

Anı kelmesi yerine Hatırat da olur.

şarkı tavsiyeleri
Phoenix - Everything Is Everything

Florence and the Machine - Cosmic Love (Live)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...