26.04.2015

Zeplin

Merhaba,
1 kuruşluk madeni paralar gibi varlığını bildiğimiz ama "ha" deyince ıspatlayamadığımız şeyler var.
Bunlar küçükşeyler bunları mesele etmemek lazım, sağda solda bir tane 1 kuruş bulunca saklayıp torunları şaşırtmak lazım ama gün geliyor o bir kuruş sana paraüstü olarak verilemiyor, durduk yere 1 kuruş için kazıklanmış oluyorsun, hadi onu geçtim hakkını arasan 1 kuruş için olay çıkartan pis bir adam olacaksın çünkü: o 1 kuruşun markette olmadığını marketteki herkes biliyor, herkes kabullenmiş ama hepimiz birlik olsak da o bir kuruşlarımızı istesek, hiç olmadı bikirktirin 10 kuruş olunca birimize verin, o da olmadıysa "o 10 kuruşu yere atın kaybedin" desek, "o para bi şekilde size geçmesin" diyerek isyan çıkarırsak, çakma kola reyonunu dağıtırsak bence bu marketlerin çılgın kârını önleyebiliriz.
Yani demem o ki bi'şeyi herkes yahut çoğunluk kabullenirse o şey var olur, çoğunluk olarak kabullendiğimiz şeylere dikkat edelim, aklımıza yatmayanlara çomak sokalım.

Gazeteyi paylaşamayan hiç bi'şeyi paylaşamaz.

Denize yüzerken rüzgar yüzünden kaybettiğimiz deniz toplarımız da bizim onlara baktığımız hüzünle bize bakıyorlar mıdır?
Bu durumlarda kalan mıdır terkeden?

Kadınların erkek çocuk sevgisini, kıçlarından ayrılmayan ve sözlerinden hiç çıkmayan bir aşık erkek bulmuş olmalarına bağlıyorum.

Eğitim almamış bir yetenek, öğrenilmiş kurallara ve disiplinlere sahip olmayacağı için ötedeki sanata doğru ilerleyebilir.
Sanat, Felsefe vb. "bilim ötesi" alanlar üniversitelerde öğretilemez.

Para bozdurmak için dev para ile az ücretli ürün almaya çalışan adamı bozmak için adamın aldığını ücretsiz ikram etmiş biriyim.
Varın gerisini siz düşünün.

Kardeşimin ödevi varmış el işi kağıtları ile hayvan hücresi çizilecekmiş, kardeşim benim de gittiğim liseye gidiyor, aynı biyoloji hocası varmış halen, ödevi ben yaptım.
Hoca beğenmiş de kendine saklamış hücreyi.
12 yıl sonra kadının gözüne girdim.
Dersinden de kopya ile geçtiydim zaten.

Yoğurtlu pilav ve sütlaç bence aynı şey.

Köksüz gayet başarılı bir Türk Filmi olmuş, zaten ödülleri de almış, yönetmeni Deniz Akçay ile www.altyazi.net bir söyleşi yapmış. Yönetmen söyleşide zamanında yazdığı bir dizi senaryosunun çekim görüşmeleri için henüz 19 yaşında İstanbula gideceğinden bahsediyor, annesi "Beraber gideceğiz" demiş.
Bunun üzerine Yönetmen annesine "Görüşmeye seninle gitmem, ben de gitmiyorum o zaman" deyince annesi ağlamaya başlamış ve çantasından bir kutu kola çıkarmış ve "bi'şey iç derlerse içmeyeceksin, ısrar ederlerse Teşekkür ederim efendim benim kolam var dersin" demiş.
  Film ile ilgili bir detay daha; film ilk olarak İstanbul Film Festivalinde gösterilmiş ve ilk defa verilen ve aynı zamanda da 35 yaşında trafik kazasında hayatını kaybeden Yönetmen Seyfi Teoman anısına verilen "En İyi İlk Film" Ödlünü almış.
Törende evlatsız bir baba ve babasız bir evlat bir araya gelmiş.
Son olarak film müzikleri 123'den

"Pazartesi sendromu" kabullenilmemiş yaşamların uydurduğu şımarıklıktan başka bir şey değil.

"Şeytan keleği" diye bir bitki varmış, yol kenarlarında çıkarmış bunun 4 damlası 20 damla su ile karışınca sinüzite iyi geliyormuş.
Yalnız dört damlayı aşmamak gerekirmiş. "Aşınca doğrudan imamı çağırın cenazeyi kaldırın" dedi anlatan abi.

Çalıştığım kurumun sponsoru olan bir su firmasının kamyonuna bindim, şöförün aracın içini deniz kabukları ile süslediğini görünce "adamlar suyun içinde çalışıyor tabii" diye patlattım şakayı.

Ürün geliştirir gibi çocuklarına benzer isimleri koyan var.
Yakında sünnetten sonra "Berke S3 Mini" adını alan çocuk da olur.

Antimilitaristlerin paintball ile ilişkisi nasıl acaba.

Atatürk Parkı diye Karaoğlan Parkına geleni de gördü bı gözler, Hey gidi Antalya be!

Eskiden IQ testi yoktu,
solo test vardı.

Bütün yerli kötü oyuncuları aynı yerli adam seslendiriyor gibi geliyor.

"Evde giymelik tişört"" diye bir şey satın alınmaz, dışarı giydiğin ve sevdiğin tişört eskir evde öyle giyersin.
Giymek ama ne giymek, aşırı eskir eskidikçe alışırsın ve daha rahat olur öyle giyersin.
Her insanda bunlardan en az iki tane olmalı.
Biri yıkanırken öteki coşmalı.

Aşırı duygusal durumlarda derdimi anlatırken bazen hikayeyi kanal kanal kendi içinde bölmeye başlıyorum ama bunu önce aklımda yaptığım ve dile aktarırken saçmaladığım için mutsuz durumlarda "çaresiz",
mutlu durumlarda ise "aptal" gözüküyorum.

Ortamlarda masaya cüzdan koyan erkekler için, yıllardır kullandığı aynı cüzdana romantik hislerle  bağlı olan erkekleri üzmeyin.

Yaz gelse de "nem çok nem" diye harlasak klişeyi.

Hamburgercilerde aynı et ve farklı salata kombinasyonları ile yapılan hamburgerlerin fiyat farkını görünce ucuz olan hamburgere ücretsiz biçimde salata ekletip sisteme çomak sokabilirsiniz.

Vücudun en sıcak bölgesi iç organlarımızın bulunduğu bölgeymiş, hatta soğuk yerlerde yaşayanların zamanla elleri kolları kısalma yönünde evrilmiş, buna rağmen o çirkin kolsuz pofuduk yelekler büyük şehirlerde çok satıyormuş.

Sayılar bir araya gelince en iyi ihtimalle "çok" olur.
Harfler ise kelimere, kelimeler de cümlelere...
Kahrolsun Matematik!

Hayattan zevk almayı bilen herkes, hayattan zevk almayı öğrendiği andan itibaren kocaman ve çirkin mutsuzluklara doğru yuvarlanıyor, gücü olan ayağa kalkıp ters istikamete koşmaya başlıyor, yürüyen merdiveni tersten çıkmaya çalışanlar gibi.
Belki sonuca varıyor ama garip bir aşşağılanmışlık hissi ve zamansızlıkla gelen yersiz bir yorgunluk kalıyor.

Arkadaşım Ezgi Zorba'nın yeni bir youtube kanalı var, kanalın adı Ezgi'nin Kanalı ömrümde duyduğumen net kanal ismi, Ezgi  filmler ile ilgili bilgileri ve haberleri eğlenceli bir anlatım ile bizzat kendisi sunuyor.
Tavsiye etmiyorum doğrudan deli gibi övüyorum, (tavsiyeyi siz kendi içinizde yaratırsınız zaten)
Gmail hesabın ile gir youtube'a yüklen abone ol butonuna!!
Not: Ne demek Gmail hesabım yok! (Ne demek şakirrrr tonu ile)


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...