8.09.2014

"Abo Lafa Bak."



Jöleli saç ile spor yapan adamdan hiç bir yol olmaz.

İsmail Abi 
-oooo kamil gözlük yapmışın, miyop mu bu?
Kamil 
-yok İsmail Abi, dinlendirici bu.
İsmail Abi
- dinlendiriciyse ne takıyon?
kapat gözlerini dinlen.

Klima kumandasını duvara asmayı çok sevdik.

Biz aynı çocukluğu yaşyan farklı çocuklardık, şimdiki çocuklar farklı çocuklukları yaşamaya çalışan aynı çocuklar.

Şehrinin spor takımını desteklemeyen, yerine yöreseline hayran olmayan kişinin gözü evlense bile dışarda olur.

4+4+4+4...=1 işleminden bahsediyorum.
Dört mevsimin tek düzeliğe dönüşmesinden, 
Dünya yörüngesinin sıkıcılığından bahsediyorum.
Matematiğin anlamsızlığından bahsediyorum.

Her fırsatta "yeni yazı var mı?" Diye soran über insan Özgüre selam olsun.
En son mahallede rast geldik uzun saçını bağlamadan bisiklet sürüyordu, kaza riskini düşündüm ama mahalle baskısı olmasın diye uyarmadım.
O saçlar kesilecek.

Kadınların hem kadın hem erkek şarkıcılara hayran olma hakkı var ama erkek adam erkek sever.

Tanrı da bavulunu unutur.

Babam için bu blog: "internette yazıyo musun gene bakkal defteri gibi?"

Nesneleri değil, sıfatları farkedin, farkında olun.

Evladı olan ilkokul arkadaşlarımızdan bahsediyorum.

"Bir şeyin gerçek olmasına gerek yok, inandırıcı olması yeterli."
-Woody Allen

İkinci el iphone telefona bir önceki dandik samsungun kulaklığını takarak ortaya çıkan yoksulluktan bahsediyorum.

Bi tane medeniyeti yakından tanıdım o da eşşek siken hititliler çıktı.
Talihim yok bahtım kara.

"Şu sırtımda ne var ya kaşınıp duruyor" diyecek kimsenin olmadığı bir yalnızlıktan bahsediyorum.

Çocukluğumun bir kısmı Sarı sayfaları okuyarak geçti.

yumurtaya kimyonun yakıştığı gibi anti klişe bir güzellikten bahsediyorum.
Güzelliğe keşif yapma saadetinin eklenmesinden, 
özeli bulmaktan bahsediyorum.

Almanya 90 milyon insanmış, ancak ev doğalgazlı olduğu için bizim gibi tek odaya sıkışıp öbür odaları boş bırakmıyorlarmış.
Yani üç büyük kentleri o kadar da büyük değilmiş.
Köylü köyünde kalıyormuş ve biralık arpa ekiyormuş.

İnecek düğmesi kuşlu kapı zili ile çalan dolmuşa denk geldim.

Derdini anlatamayan insanların sürekli ama sürekli aynı şarkıyı dinlenesinden bahsediyorum.

Sabahları çok neşeliyim,
Kalemlerden keçeliyim.
Düştüm gurbet derdine,
Gari ben neyleyeyim?

"4 taneden fazla modele bakacaksanız karar veremezsiniz, hiç bakmayın, sonra gelirsiniz." diyen mağaza sahibi de duydum.

Gözüne bir toz kaçınca üfleyecek kimsesi olmayan birinin yalnızlığından bahsediyorum..
Göz yaşının hem duygusal hem de gözdeki tozdan ötürü akmasından bahsediyorum.

Kış vakti en ucuz şarapları içip derdini neşesini  duvarlara boyamış adamlardık ve adam olmaya direnir gibi evlenmiş eski sevgililerimizi hiç anmadık.

Formula 1 yarışında tüm yarışmacıları peşine takınca sonuncu olduğunun ortaya çıkmasından bahsediyorum.

"Tüp bitti" kadar hüzünlü çok az cümlemiz var.

Yeni doğan çocuğunun ilk defa yağmuru gördüğünü farketmeyecek kadar normalleşmiş mutluluklardan bahsediyorum.

Bizim ilkokul öğretmenimiz dahil (ilkokulda hoca olmaz) okulda poşet biriktiren insanlar vardı, bu işi "lazım olur" diye değil baya baya koleksiyon değeri için yapıyorlardı, sonra allahtan internet çıktı da bu iş tarih oldu.
(Tarih bile olamadı)

Behzat Ç.'yi hep özleyeceğiz.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...