19.02.2014

Çok İçkiliydik

Kadınlardan biri diğerine "aman canım insan hissettiği yaştadır." dedi.
Kadın sinsiliğinin çok acayip bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü:
sanıyorum bunu diyen kadın yaşlıca olan kadına kötülük yapmak için söylemişti bunu,
 yahut da ben öyle anlamış olabilirdim zaten dişlerini sıkarak gülen sivri yüz hatlı kadınlara eskiden beri güvenmem.
 Benim düşündüğüm kadar bu iki kadın bu konuyu düşündüler mi bilmiyorum?
 Bazı kadınların hayatlarında yaşanan anları katman katman bölebilme ve onlara "farklı kaydet" komutu verebilme özelliği var.
Tüm bu düşüncelerin arasında 
bir anda "insan hissettiği değil, yaşadığı yaştadır ve farklı yaşları yaşamaya çalışan insanlar sürekli bedelini ödemek zorundadır ve bu bedel ödemeler de kişiyi olmak istenilen yaştan hep daha yaşlı bir yere sürükler!" dedim ve viskimin hepsini içtim, üstelik "tak" diye de boş masaya vurdum.
 İkisi de yüzüme ağızları açık sırıtarak bakıyordu, 
barda Chad & Jeremy - A Summer Song çalıyordu, ikisi de sessizce sırıtarak yüzüme bakıyorlardı ardından aynı anda "a" diyerek sessizliği bozup ardından güçlüce kahkaha attılar,
 ben de onlara katıldım, gülerken çok mutlu ve çok çirkin insanlar olduk.
herhalde  bunun üzerine tamam olduğumuzu düşündük ki hesabı istedik ve kalktık.
Cadde bomboştu, Güneş tam karşımızda yükseliyordu, 
bir önceki gündüzden kalan güneş gözlüklerimizi taktık. 
Kadınlara sarıldım ve caddede yürümeye başladık, 
bi'an bir sessizlik oldu,
 sanıyorum boktan hayatlarımızı düşünüyorduk ve galiba risk alıp biraz daha boktanlaştırdığımız bu hayatın ödülünü yeni güne alkollü ve neşeli bir biçimde açık havada başlayarak alıyorduk. 
yüzlerinde güneş vuran kadınlara bakıyordum, 
tüm gecenin yorgunluğu sarı güneş ışığı ile çok uyumluydu, ikisi de çok yazlık ve çok güzeldi, güneşin açısından mıdır bilmiyorum da Yüzlerindeki kırışıklar hatta ufak yara izleri harika görünüyordu, 
Diğerine göre daha yaşlıca olan kadının evi caddenin sonundaydı, 
onun ayrılacağı yere gelince iyi niyetinden mi yoksa biz ikimiz beraber devam ederken o tek kalmak istemediğinden midir bilmem de bizi de evine davet etti, 
çok da ısrara gerek kalmadan gittik.
 Ev sahibi en rahat ve tek kişilik yatağı zaten yorgun hisseden ve uyumak isteyen kadına ikram etti, kendi pijamalarından da birini verince o küt diye gözden kaybolup uyumaya başladı, 
ikimiz biraz televizyona baktık İrfan Değirmenci başlamıştı, bir haberin ortasına geldiğimizde kadın kumandaya sert bir şekilde basıp bir anda televizyonu kapattı, n'aptığını anlamak için suratına bakıyordum bir anda yüzünü bana döndü, öpüşmeye başladık, 
bi'dk dedi' içeri gitti geldi, 
tekrar öpüşmeye devam ettik, sonra tekrar bir mola verdik, "söylediklerinde haklıydın galiba" dedi.
"Aha büyük sıçtık mükemmel zamanlamalı trip geldi" diye düşünürken, cevap beklediğini belirtir biçimde böğrüme dirsek attı, "galiba diyorsan haklı değilimdir, boşvermelisin bence" dedim ve az evvelki durumu devam ettirdim, 
çabalarıma karşılık verdi ve öğlen olup yorgunluktan sızana kadar efsane seviştik yahut da öyle bi'şey işte...
dedim ya çok içkiliydik.

12.02.2014

Burnumun

Merhaba,

B harfini yazmak için 13 rakamı da kullanılabilir, teknolojinin bu denli kafa yormadığı yıllarda bu şekilde yapılmış alfabeler sms'lerde kullanılmaktaydı.


"İnsanın sahte para yaptığı gibi paranın sahteleştirdiği insanlar da vardır."
-Uğur Mumcu

"Para insanı değiştirmez sadece maskesini düşürür."
-Marie-Jeanne Riccoboni

"İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, sonra sağlıklarını kazanmak için paralarını verirler"
-Goethe

"Komünist Komünist konuşma len"
-Dondurmam Gaymak

Birisi 30 liraya aldığı bir gömleğin 30 kereden fazla giyildiğinde parasını karşılığını verdiğini söylemişti.
1 lira taksitle verseler dünyayı satın alabilecek bir insandı.

Bildiğin body salonu'nun adını fitness center yapıp iyi kitlediler millete,
ben erkek adam fitness'a gitmez eve mavi el halteri alır görüşündeyim.

lokantada bu pişmemiş diyen şımarık kadınlar mühürlemek moda olunca bu çok pişmiş demeye başladılar.

Evde tozlanmaya terk edilmiş dünyanın bütün ensturmanları, birleşin!
guitar hero dahil yada sadece guitar hero dahil değil.

"Aslında tam ideal erkeğim de kızlar farkında değil."
Güneş B. (aşırı alçak gönüllü arkadaşım.)

Gerçekten sosyal olup olmadığınızı air hockey oynama sıklığınız ile doğru orantılı olarak değerlendirebilirsiniz.
hiç air hockey oynayan yanlız yok.

Vedat Milör sizin mahallenizdeki restorana geldi mi?
bizim geldi.

Cümle arası samimi isyan kelimesi: "be amınakoduğum.."

Ekşi Sözlükte 1315 entry ile burçlar şampiyonu tabii :


Arkadaşım Çiğdem S.'ye şu aralar kimi dinliyon? diye sordum,
Eline Garanca dedi.
meraklı biri olduğum için ilk fırsatta youtube'a yazdım, tam da bi'sevemedim, biraz araştırdım, Mezzo Soprano bir insanmış kendisi, araştırma ve gözlemlerimin sonuçlarını, "hiç anlamıyorum bu işlerden de ,araştırdım, Mezzo Soprano'ymuş ondan pek sevemedim galiba" diyerek Çiğdem ile paylaştım.
"NE DİYON LAN SEN? BEN DE MEZZO SOPRANOYUM YA, ÖKÜZE BAK"  diye aydınlatıcı bir cevap aldım.

Hemşerilerimi Kayırmaktan sonraki en büyük ırkçılığım, kıyafetlerimi renk sklasına göre düzenlemek.
düzenli insanlar bence toptan özgürlük karşıtı ve ırkçı zaten.
ırkçılık demişken:
İtalya Futbol ligi Seria'da Napoli ile Milano arasında oynanan maçta Napoli taraftarları, Milano'nun ve İtalya Ulusal takımının siyahi golcüsü Mario Balotelli'ye ırkçı tezahürat yapıp onu ağlatmışlar, bunun üzerine Türkler örgütlenip, Napoli'nin resmi facebook sayfasına 50.000 kere "NO RACİSM" yazmışlar.

"Anne Kafam Yanıyor" isimli samimi çalışması ile milyonların izlediği Mesut Can Tomay Vine adlı video internet sitesinde popülerliğine popülerlik katmış ancak ilk videodaki tadı asla yakalayamamış.

Almanyada Türklerin Düğün Konvoyu yapması,
Polis'in de cezayı yapıştırması,
Türklerin de hemen karşı dava açması.

Karpuz kabuğunun denize düşmesi ile yazın gelmesini bağdaştıran bir toplumdan temiz çevre temiz gelecek beklenmesin.

Sinüslerim için operasyon kararı almayan tüm KBB doktorlarına inat estetik olacağım en sonunda.
Sıla burnu mu yaptırsam?

Hiçbir ihtiyacımız yokken bile arada BİM'e bakma gerekliliğini hissetmediğimiz bir dünya mümkün mü?
geçen aylardan birinde komik bir fiyata büyük boy Star Wars figürleri varmış.

Bütün atasözü ve deyimlerin gerçeğe dayandığını burnumun direği sızlayınca anlamıştım da daha çivi ile çivi sökmüş değilim.

Düğüne derneğe giden kıvırcık saçlı gözlüklü kız tanınmaz hale gelmişin,
saçlarını pırasa etmişsin,
gözlüğünü evde bırakmışsın,
yapma bunu biz seni günlük halinle sevdik.
sana bir sır vereyim erkekler kadınlara günlük halleriyle aşık olur, düğünlük hallerinden korkar.

İstanbul Şişlide yıllarca adının verildiği Caddenin üzerinde kahvaltı ettiğimiz Aytekin Kotil,
seveni çok olan eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanıymış.
Yeğeni Aylin Kotil, CHP'den Beyoğlu Belediyesi başkanlığına adaymış,
Aylin Kotil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı eski Şişli Belediye başkanı Mustafa Sarıgül'ün eski eşiymiş.

Herşeyin geçici olması hem iyi hem kötü.

Her düğünün bir oynamayı bilmeyen ama çok seven orta yaşlısı ile muhabbete dalıp düğünü iplemeyen çok yaşlısı vardır.
ha bir de en dikkat çeken genç kadını vardır.

The Beatles Şarkılarını bir de sadece Sol hoparlörden dinleyin.

Antalyanın bilinen ilkkadın belediye başkanı 1800 yılönce pergede yaşayam P. Magnadır.

Eternas Sunshine of The Spotless Mind, Bildiğiniz vasat üstü bir filmmiş.

Sene 2010'du Fatih ile birlikte eve çıkmaya kararvermiştik,
bir sebepten onun o sıralar yaşadığı evine gitmiştim, zaten fakülteme çok yakındı,
Haseki hastanesinin oradan Mecidiyeköy'e gitmek için otobüs beklerken bir incir ağacı gördüm,
"Fatih bak hastane önü incir ağacı" dedim.
Fatih bunu duyar duymaz karikatürize bir biçimde türküyü söylemeye başladı, Unkapanı köprüsünü geçince sustu,
Tarlabaşı bulvarından geçerken etrafta Apaçiler gördük ben Orijinal Apaçilere ayıp olduğunu söyledim,
o da apaçi kelimesinin fransada bu tip insanlara konulduğunu ülkemize de oradan geldiğini anlattı.
ben de "kıro da kürtçe erkek çocuk demekmiş." dedim,
hint avrupa dil ailesinden vurgu yaparak "boy kelimesine tekabül ediyor" dedim.
otobüsle osmanbeyden geçiyorduk, evi tarlabaşının oralardan tutacaktık, bilmiyorduk.

Rakı hızlı içilmez,
yemek yavaş yenmez,
demek ki:  yemeğin yanında rakı içilmez.
Ben demiyorum, Aydın Boysan diyor.

ha ben, rakı ile şalgamı
yanyana getirene gıcığım.






11.02.2014

Ali İsmail Korkmaz Poster

“Benim adım Ali İsmail Korkmaz. 19 yaşındaydım. Sivil görünümlü bazı kişiler üzerime sopalarla saldırdı, başıma ve vücuduma vurdular. Hastaneye gittim, önce karakola git ifade ver, dediler. Olaydan bir gün sonra fenalaşınca hastaneye kaldırıldım. Beyin kanaması geçiriyordum, çok geç kalınmıştı. 38 gün komada kaldım, kurtulamadım.”
“Saldırının görüntüleri polise verildi. Ama görüntülerde, saldırıya uğradığım dakikalar birileri tarafından silinmişti.”
“Benim adım Ali İsmail Korkmaz. 2 Haziran’da saldırıya uğradım. 10 Temmuz'da kalbim durdu. Katillerim aranızda dolaşıyor.

Çizim bana ait,
bundan sonra bunları da böyle paylaşacağım.

10.02.2014

Kedi


Kış vakti hava erken kararmış, yağmur yağmış durmuş, 
inceden serin esiyor. 
Birden acı bir fren sesi duyuluyor ve bir araba, tekir bir kediye çarpıp kaçıyor."Frene bastı, durmak istedi duramayınca kaçtı, o kadar da cani değilmiş" diye düşünüyorum.
 Çevredekiler ile birlikte olaya odaklanıyoruz, elini ağzına götürerek "ay yazık ölmemiş yaşıyor" diyor bir kadın.
Kadına bakıyorum, 
Kadın çok iyi empati kuruyor, 
üzülmekten de öte bir his yaşıyor sanki, 
Kadının içinin çekildiği bedendiline yansıyor, 
 Ben kadın gibi değilim, kedilerden pek anlamam, kedilerle çok da iyi anlaşmayız, 
bir anda anlamadığım bir kahramanlık hissi vicdan ile karışık bir biçimde hasıl oluyor bünyeme,
Sanıyorum o sıralar dünyayı daha iyi bir yer yapmak için büyük bir adımın atılmasının imkansız olduğunu düşünüyordum ve galiba bu yüzden bu sezon sonu indirimindeki kahramanlığım.
 "Hadi koş" diyorum kuzenim Sait'e o da zaten balık burcu olduğu için dünden razı, 
koşuyoruz.
  Kedinin boynu yarılmış, karton koliden bir sedye yapıyorum, kucakladığım gibi veterinere gidiyorum, 
karton sedyemiz kedi kanı ile doluyor. Renkler güzel ve sıcak bir aheng yakalıyor (kombin değil aheng), aheng hoş ama durum berbat, o kadar berbat ki kedileri çok seven insanların benim fedakarlığımı yapamayacağı kadar berbat, kedinin karnına bakıyorum koşarken, halen nefes alıyor, halen şansı var. 
 Bilinçaltım beni nasıl aptallaştırdıysa 10 senedir orada olmayan bir veteriner dükkanına gitmişiz, Allahtan yan dükkanda alp var, alp bütün mahalleyi tanıdığını düşündüğüm uzak ama yakın bir akrabam şimdi hatırlamadığım bir veterinerin adını veriyor, "sakallı bakkalın tam arkasında ben arıyorum şimdi" diye adresi tarif ediyor, 
koşmaya devam ediyoruz.
 Dükkan beklediğimden çok küçük İstanbulun Cigangir semtinin veterinerlerine benziyor, gittiğimizde veteriner hazırlığını yapmış bizi bekliyor, arka tarafta bir takım operasyonların ardından eli kanlı eldivenlerle dışarı çıkıyor, "Protezle de olsa yaşayacak" diyor,
O sırada bir kaç tip daha içeri giriyor, veterinerin üst katın bira içip gitarlar ile falan takılacaklarmış, 
renkli gözlü insanlara hiç güvenmem fakat ısrar edince çıkıyoruz, ortam güzel daha önce hiç duymadığım bir şarkı çalıyorlar.
Anlattığım bu rüyadan uyandığımda, internete baktım ama bulamadım, çaldıkları şarkının sadece nakaratı aklımda kalmış:
"Neden Nasıl böyle,
Sen yaparsan söyle,
Bir sebep bulursam,
Arayacağım."

4.02.2014

ARKÜB

Merhaba,

Behzat Ç.'yi çok özledik, yapımcı firma olan Adam Film, "Cinayet" isimli yeni bir tv serisine başlamış, senaryoyu da Behzat Ç.'nin senaristi Ercan Mehmet Erdem yazmış buraya kadar çok güzel kaş yapmışlar ancak Nurgül Yeşilçay tercihi ile kaşı gözü dağıtmışlar.

Renklerden Sarı geçiciliği sembol ediyormuş,
ben pek inanmadım.
sırf eskiyen baĞzı şeyler sararıyor diye 50 tonu da farklı hisler uyandıran sarıya bok atmak çok saçma.

Mobil teknolojilerin çok gelişmediği zamanlar bilim adamları ne güzel diş fırçası teknolojisi kasıyorlardı, geçen baktım pek yeni bir gelişme yok, zaten sert nitelikli bir fırçayı marketlerde bulmak oldukça zor, önce onu bir çözsünler.
BURADAN TÜM İSVİÇRELİ, TÜM NEVADALI BİLİM İNSANLARINA SESLENİYOM.

Adı bende saklı bir arkadaşım. "insanlar ikiye ayrılırlar: sıçtığı boka bakanlar ve bakmayanlar." dedi

Selami Şahin'i nerede görsem tanırım.

Lan kelimesinin Oğulan-Oğlan-Ulan-Lan şeklinde türediği düşünülmekte.
Ankarada: LA diyorlar.
Ege Akdeniz: Len diyor. (bknz. "Len deme len, babam kızıyor len)
kelime ile ikinci bir iddia kelimenin Çinceden dilimize girdiği ve hayvan anlamına geldiğidir.
Aslan,Kaplan,Yılan,Sırtlan gibi Asya'da da bulunan hayvanların Türkçede Lan ile bitmesi de bu duruma örnek teşkil etmektedir.

Siz hiç bir insanın saçını beğenen tek kişi oldunuz mu?
ben oldum.
"gizlilik ilkesi" gereği detaylara çok giremiyorum ama o kendini biliyor.

10 yıl emek verdiğin işi 10 dakikada yapabiliyor olman gerekir.

Bardak altlığı çok önemli bir şeydir.
Lütfen bardak altlığına çok önem veren insanlara takıntılı muamelesi yapmayalım.

İstanbula gidip gitmişken de Anish Kapoor sergisini gezen arkadaşım Murat'ı
"İlla o sarı lazımlığı görecektin değil mi?" diye azarladım.

Hep söylüyoruz Antalya'nın bir Modern sanatlar müzesi ve sergi salonuna ihtiyacı var.

"Nilüfer çok güzel bir isim" dediler,
ben de "eğer kurbağa isen seversin." diye ekledim.

Atilla İlhan anlatıyor:
12 Mart sonrasının kahır günleriydi. Bir sabah radyoda duyduk ağır haberi: Denizlere kıymışlardı,
Karşıyaka'dan İzmir'e geçmek için vapura bindim; Deniz bulanıktı,.Simsiyah, alçalmış bir gökyüzünün altında,
hırçın ve çalkantılı...
Acı bir yel esintisinin ortasında aklıma düştü ilk mısra..
Vapurda sessiz bir köşe bulup yüksek sesle tekrarladım. Vapurdan indikten sonra rıhtım boyunca bu ilk mısraları tekrarlayarak yürüdüm.
Atilla İlhan "Mahrur Beste" şiirinin hikayesini böyle anlatmıştır.
Şiirde yıllardır bir kadın ismi sanılan Müjgan kelimesi Farsçada kirpik anlamına gelmektedir ve şairin burada "Müjgan ile ağlaşmak"dan neyi kastettiği anlaşılmaktadır.

2014 senesinde Antalya'da TÜYAP olmayacakmış.

Hipnoz ile dil öğrettiğini anlatanlar vardı,
onlar iyi ki bitti..

Aklımızdan çıkarmamamız gereken bir söz: "Çiçek dalında güzel."
yani demem o ki: gurbete gitmeyin, çok yalnızız zaten.

Barbunyayı sıcak severim.
Kamboçyayı hiç sevmem.

O hikayedeki aynı şarkıyı 876 kere dinleyen komşunuz benim, eski bir üst komşum aynı şarkı dinlememe ve yüksek sese kızmamıştı da "hep üzgün müzikler dinliyon" diye kızmıştı.

Anıl: Ne zaman TV izlesem birileri dans ediyor, hayır izlediğimden etkilenen biriyim de..
Ben: Sakın Seda Sayan olup çıkma.
Anıl: Kadın olmam sorun değil yani?
Ben: Seda kadın mı? kadınsa Scarlett Johansson nedir?

Her ilkokul döneminde isimlerle uyarlama şekilde dalga geçilecektir.

Ayhan Sicimoğlu, MFÖ'nün öncül topluluğu İpucu Beşlisinin bir üyesiymiş,
"peki peki anladık" şarkısı kendisine yazılmış.
"HASTASIYIZ"

Son olarak 2007 senesini boşuna övmüyorum bakın bazı filmler:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...