31.12.2007

belki sen gelirsin diye
odamı süpürdüm
gelecek seferde gelmez isen
yüzüne tükürürüm
(nakarat)
bütün tişörtlerim delik delik
dolanıyorum hep fellik fellik
odamı kokladım senin için
tuhaf bir şey kokuyor

gelmeyen,gelemiyorum demeyen misafire sitem bestesidir.
söz bana müzik o kirli sakallı gitarlı amcaya ait İlhan Şeşenmiş adı Ömer Şahin Gültekin'e bu bilgi için teşekkürü bir borç bilirim.

bir borç bilirim ne kadar samimiyetsiz ama samimi olmaya çalışan bir saygı cümlesidir.Rüşvet gibi birşeydir.

sezen aksu'nun sarı yer yer kıvırcık,parçalı dalgalı sarı saçları olduğu dönemi güzeldi.

sumak sadece lokantalarda bulunur gibi bir şey galiba hiç bir evde görmedim güzel oluyor soğanın üstünde gerçi misafirine sumaklı soğan ikram etmek isteyen ev sahibi de ilginçmiş.

heidi (ismini uydurmuş olabilirim azcık) adlı çizgifilm karakterinin büyük babası ne kadar kadar bir adam.
not:kadar kaba bir kelime.

müthiş hizmet ev sahipleri için misafir sözlüğü
biraz:daha da istiyorum.
azcık:istemiyorum ancak ayıp olmasın diye alıyorum.
birazcık:tanımlama konusunda sıkıntılarım var sempatik konuşuyorum.
azıcık:ses düşmesi nedir bilmem.
tuvalet ne tarafta:(iç mimar falan değilse) çişim geldi çok çay içtim.
yok ben yemesem tokum:ev sahibi için bu laflar tanımsızdır,boştur tabak ille doldurulur.
varsa içerim ya:çay leziz olmuş vallahi kesmedi hanım abla.

başlıklar kırmızı kalem ile yazılır.eğtim tarihinin değişik bir kuralı.bu kuralı yıkan,binlerce renk kalem ile gezen genç kızlarımıza benden selam olsun
öneri:başlıklar diğer yazıları yazmadığımız renk kalem ile yazılır.

dolmuşun penceresinden izlemek dolmuşa binerken çıkan kavgayı ilginç,bu kavganın biri teyze biri yaşı geçmekte olan genç kız arasında geçmesi daha bir ilginç(kız kavgaları güzeldir. liseli erkek mantığı)
gözlemlerime göre teyzeler saldırıya geçtiklerinde en uç organları tırnakları oluyor. amanın.
ayrıca yaşı geçkince genç kızımızda ''ya uğraşmıycam senle ya, bulaşmıycam sana yağğ'' diyerek sabah programları ile akşam üstü bbglerinin hastası olduğunu ıspatladı.bu aksiyonun benimiçin en ilginç kısmı kavgayı edenlerden teyze olanının(korkunç olan insan benzeri ürün) kavganın akabinde ''orospu,pislik'' diyerek bulunduğum dolmuşa binmesidir.

klavyenin bazı tuşları üzerine uzun uzun fesefik konuşulup durumuna göre bazı genç kızlarımız üzerinde hayranlık uyandırılabilir.ancak o genç kızlarımızdan mental bağlamda pek bir şey beklenemez

Yönetmen-şimdi sen bu sahnede ağlayacaksın
Oyuncu-tamam canım yönetmenim
ben ağlamda pek birşey beklenemez bu filmden
koca sıpaydırmen ağlar mı? m.na koyayım.



Space(alttaki uzun çizgi):ayırır,ayırıcıdır.
Back space:keşke tuşudur.
Enter:bizlere bir çok kapıyı açan tuştur.
Escape:çekip gitme tuşudur.
Ctrl:sakin kontrollü ve pratik işlerin tuşudur.
Ç:memleket kokan tuştur.
Q(@):teknoloji ve batının tuşudur.

Ercan Saatçi-bakın kayıta giriyoruz kapıyı açan tuştur.
x-ne tuşu Ercan abi?
E-aman kafa mı kaldı kapıyı açan puşttur diyecektim.
x-ebabil bir kuştur ercan abi.
E-biliyorum canım

müthiş ne kadar yabancı bir kelime.
yabancı deyincede insan dışardan gelenleri yabani sanıyor.Kelimenin kökünün anlamı gereği

yılbaşı tavsiyesi:en güzel şarap içilendir efendim.
son olarak hiçbir indirimi olmadığını bile bile migros clup kartını kasadan geçiren ve kartı olmadığı için indirimden yararlanamayan insanlara buyrun diyerek kartını uzatan müş
terilerdenim

x-yeğenim kimlerdensin?
y-terilerdenim dayı bilirmin?
x-eyi bilirim



dip not:2007 yılının son yazısı oldu yahu

24.12.2007


Bülent Ortaçgil noel babaya benziyor.Gerçi kendisinin Teoman ile verdiği konserden anladığımız kadarı ile ''ho ho ho'' değil ''ehe he he'' diye bir gülüşü var olsun.

Bir zamanlar moda olan bir hareket vardı.Anlatıyorum uygulayın.İşaret parmağı ve orta parmağınızı kaldırıp birleştirin bu işlemi yaparken diğer parmakları indirin. Şimdi ellerinizi yüzünüzün hizasına getirin.Yüzünüze saçma bir gülümseme kondurun.ve birleştirdiğiniz parmakları iki kez aşşağı kıvırın(yukaru kıvırmayı denemeyin parmaklarınız kırılabilir.) ve size ait olmayan bir söylem söyleyin.İşte ben bu hareketin size ait olmayan lafları söylerken kullanıldığını geçenlerde sevdiceğimden öğrendim.Bilmeyen kalmasın efendim.
Not:askere gitmiş gidicek yahut gitme ihtimali olanlar(erkekler) bu hareketi uygulamaktan kaçınsınlar çünkü bu hareket üzerine bir sürü anahtarlık takılmış pembe bir cep telefonu kadar dişi

-abi manyak mısın? o hayvanın bir cep telefonu kadar dişi var

noel babanın renkleri eskiden siyah beyazmış koka kolanın reklam kampanyası ile kırmızı beyaz olmş muhabbetini bu yılda yaptığıma göre yeni yıla rahat rahat dalarım

Televizyon ne zaman bir ispanya konulu yayın yapsalar manu chao adlı şarkıcının eserlerini kullanıyorlar.Kendisi ispanyadan daha çok güney amerika müziği yapıyor aslında.Bu sebepten ötürü burdan ege isimli şarkıcıyı gördüğünüz yerde iki şey söyleyin
1-saçlarını bir daha uzatmasın
2-gitsin televizyon kanalları ile konuşsun gerekirse bağğğşşşlaaamaaaaağğğm biteceğini bile bile bu aşkaaaağ diye bağırsın

Haluk levent ve ege birbirlerine çok benziyorlar ayrıca ikiside aynı zaman dilimleri içerisinde uzun saç ve kısa saç modellerini tercih ederek milyonların kafasını allak bullak etmiş insanlar

Ükesinin bayrak renklerini en fazla kullanan takım bizim ülkemizde herhalde.Bir diğer detay ise ingiltere piremiyer liginin büyük takımları livurpul,arsenal,mençıstır yunaytıt kırmızı beyaz renklede forma giyiyorlar yıllardır.Sıkcı bir şey

''Tavuk,balık,kelle bunlar yenir elle'' bu söylemin bir yerlerine pizza ve lahmacun sıkıştırılmalı acilen.
hatta pide bile eklenmeli o derece.

x-iyi günler bir canlı bağlantımız var evet sayın osman pide
y-...
x-sayın pide
y-alo
x-evet şu an sayın
pide hatta acilen soruyorum ...

''bir gün gelicek, dünya var olan tüm sporlardan sıkılıp yeni bir spor icad edicek işte o zaman...'' diyebir cümleye başlamayın çok saçma oluyor gerisi gelmiyor.

nevadalı bilim adamları uzun süredir bir şeyler icad etmiyor.

bazı şehirlerin büyümesi o şehre gelen egzantrik ürünlerle ölçülebilir mesela avrupa ve amerikada sevilerek yenilen aromalı patlamış mısırlar henüz antalya içerisinde görülmedi

kastomonu kır pidesi fest fuutların en festlerinden bir tanesi(bi tanesinden bi tanesine-nihat doğan) yaklaşık 30 saniye gibi bir sürede yemeye hazır bir şekilde elinizde oluyor.Üstelik 1 ytllik fazla makul fiyatı ile dikkat çekiyor ve alttan ısıtmalı bir yerde beklediği içn her daim sıcak.Hemen ararsanız bu leziz
çamlıca gazozuda bedavaya edineceksiniz.
090565 6542 7 55

bir sanal sözlüğe nihat doğan görünümlü selami şahin yazmıştım amma gülünmüştü yahu

''edinene,
medinene,
tutamadım,
kedinene,
entüm,
mentüm,
talim,
tilki,
tumba''

ananemin tekelerlemesi

ayakabı iplerimize bağcık demek ayakabı ile insan arasında bir tür samimiyet oluşturuyor.Tabii ki ayakkabısını sevmeyen insan mutsuz insandır.Hem ayağı hem ruhu ayrı ağrır gibi klişe laflar etmeyeceğim.

Seveceğim,
Gezeceğim,
Görürsün sana neler edeceğim,

ajda pekkan adlı şahsın sesinden dinlediğimiz sana neler edeceğim isimli bu şarkının yukarıda yer alan sözlerinde sen diye bahis edilen şahsa dolaylı yahut dolaysız yoldan bir şeyler edilmediği için şarkı sözlerinin saçma olduğuna karar verilmiştir.

son olarak ''
siyah'' ile güzel bir lacivert çok süper oluyor lan.'' ve ''Fenerbahçe yeşil forma yapsın.'' diyen insanlardanım.

17.12.2007


Patlamış mısıra ''mısır patlağı'' diyen insanlara duruma göre bir sempati besliyorum.Ayrıca patlamış mısırın üzerine dökülen tuzu benimsememesi ayrı bir inancın zaferidir benim gözümde.Memlekete milyonlarca liralık tuz masrafına neden oluyor direk ağzımıza döküp mısırı ardından yemek faydalı olabilir.

x-abi senin iddaa ne oldu mısır maçı vardı?
y-oğlum o maçta mısır patlamış 3 gol atmış
x-e süper işte
y-yok oğlum 4 tane yemiş ama
x-aa

Acaba o pek samimi olmadığı misafirlerine sülalesinin resimlerini gösteren ev sahipleri ve hiç tanımadığı insanlara ''hı,aa,huu'' diye bakan misafirler var mı?Tabii ki var. Olmaz mı? Burası Türkiye

Hasta olup zangır zangır titremek pek eğlenceli bir eylem. İnsan kendini susturulmuş cep telefonu gibi hissediyor.

Şu anda elimize geçen bir habere göre kışın en iyi eşyası ekose battaniye seçilmiştir.

x-eko sesin yankı yapmasıdır.
y-peki hocam .

Ayrıca bir şarkının sadece alt yapsını sazlarını değiştirmekle cover olmayacağına da karar verilmiştir.

Belediyeler ''siz şımartıyorsunuz bunları lan'' diyerek sokak kedilerini seven kızları toplamaya başlarsa ne kadar hoş olur.

Egsozcular,egsozcu yerine eksoz yazınca insan ekşi sözlük okuyabiliyormuş bunu öğrendim hayatta.

Memleketin bir çok şehrinde olan saat kulelerinin yakınlarına dijitaj saat kuleleri yapsarlar ya.

Şebnem Ferahı kim üzmüş?,Hayko Çepkini kim kızıdırmış?,Ortaçgil niye hiç sinirlenmemiş gibi duruyor?,mor ve berisinin trt işbirliği nedir? hemde trtnin tarikat bıyıklı müdürü varken?
bunlar müzik dünyasına ilişkin sorular.

son olarak bardağın dibinde kalan çayı içip ''en güzel yeri burası lan'' diyen insanlardanım.

3.12.2007


Yeni uyanmış halimden biraz vakit geçmişti ve oturuyordum. Misafir evlerinde erken kalkmış insanlar kadar boştum. Bir anda telefonum çaldı açtım kardeşini ziyaret için evlerine gelecek insanların evlerinde çeşitli arkadaşlarla ufak çaplı bir toplantı ve sohbet ortamı oluşturacaklarını ve benide aralarında görmek istediğini gayet yavşak bir dille anlattı biraz gülüştük. Tamam dedim gelirim. Sonra sabah programlarına bakındım.Ardından bir daha çaldı telefon açtım
''Sen geliyor musun?'' dedi ''e çağırdı gelicem artık'' dedim. ''Tamam iyi'' dedi kapattık.Telefonda uzun konuşamıyorum bir kez daha anladım.
Daha vakit olmasına rağmen yavaş yavaş hazırlanmaya başladım.''Anca biter.'' diyordum.Üzerinde şeytan resmi olan mor tişötrümü giydim tişört kalıp ve şekil itibariyle şu dünyadaki en harika tişörtlerden birisiydi ayrıca incecikti ve kesinlikle terletmiyordu.Şortuma baktım güzel bir şorttu ama ''üzerime mi yapıştı lan bu'' diyerek pantolon giydim. Kendime giyinik bir hava yaptım. Sırada ayakkabı vardı aile ortamına ''yırtık pırtık converse olmaz'' diyerek en derli toplu ayakkabımı giydim. Onu uzun süredir giymediğim için özel yerlere giyiyor gibi oldu çok düşünmedim.Sakalıma baktım ''o kadarda değil lan'' diyerek aynen bıraktım. Mor tokamı takıcaktım ancak daha güzel bir yerde olduğu aklıma geldi. Yeşili taktım saçlarımı sol kanat futbolcuları topladım sarı tokamda yanımda olduğuna göre tamamdım.
Telefonumdan saate baktım benim anca biter dediğim hazırlanma fasılı 4 dakika gibi bir sürede bitmişti erkenden gitmeyeyim diye içeri gidim bitmeyen programa sabah sabah seda sayana falan baktım bi kaç klip izledim sıkıldım ''e otobüs gelmez zaten şimdi'' dedim ve çıktım evden merdivenlerde bir elimde çöp düşündüm.ulan ben az önce ''e çağırdı gelicem artık'' gibi mecburen gidiyormuşcasına cümle kurmuş insanım şimdi ayaklarım g*tüme vura vura gidiyorum dedim.bunu dedikten sonra yürümemde bi yavaşlama oldu. Çöpü gülle atıyormuşcasına uzaktan attıktan sonra durağa çıktım.
Durağa çıkmamla beraber otobüs karşıladı beni kapısı açıktı aynen daldım oturdum bindiğim bu otobüs tam evlerine yakın geçmeyen evlerine varmak için biraz yürüten bir otobüstü olsundu yürürdümdü...
''Durakta pekmez yala yala bitmez'' diyerek indim otobüsten karşımda antalya'nın en eski üstgeçitlerinden birisi vardı.Metal bir üst geçitti bu dan dan diye ses çıkartarak geçtim üst geçitten kısa mesafeli yolumu yüyürken ''ulan hasta yanına gidiyoruz bari bir şeyler alayım'' dedim sağa sola bir şeyler aranır gibi baktım. Bir şeyler aranır gibi bakmasaydım bi kaç kişi laf atabilir onları dövmek zorunda kalabilirdim zira...derken bir oyuncakçı göründü ve benim aklıma yüz yılın ölmeyen oyunu tetris geldi hemen sordum çok makul bir fiyat önerdi fiyatta anlaştık aldım baktım pili yok ''o ne kadar?'' dedim daha makul bir fiyat önerdi hemen onuda aldım ''hediye paketi olacak'' dedim yüzü biraz düştü ama yaptı sağolsun. Elimde çizgi film karakteri baskılı naylon poşetim poşetin içinde hediye paketli tetrisimle adımlarımı daha bir özgüvenli ata ata yürüdüm caddede.Yürümem çok sürmedi vardım geldim eve dayandım kapıya açtılar hemen. Saolsunlar.Bir bir çıktım merdivenleri baktım bana açık kapı bırakmışlar.Halbuki tam vaktinde gelen misafir olarak kapılarda karşılanmayı bekliyordum 'neyse dedim işleri güçleri vardır. Sonuçta içeride yeni amelliyat olmuş insan var dedim içimden demeyi unutmuşum herhalde bir anda geldi. Vay hoşgeldin aman hoşbulduk diye buyur etti içeri.Aldığım hediyeyi kardeşine verdim ailecek pek sevindiler.belli etmediler ama sevindiler.Ardından yusuf,''ben bu oğuzu çok seviyorum tam vaktinde geliyor hediyesini alıyor çok düşüncelidir.'' dedi ben kendimi biraz yaşlı hissettim zira cümleden de anlaşıldığı üzere yaşıtlarım pek böyle şeyler yapmıyor.adeta dana gibi yaşıyorlardı arkadaşlıklarını.annesi bu cümleden gaza gelmiş olucak bana yüklü bir miktar karpuz dilimi verdi ancak sehpa vermediği için tek elimle tabağı tutup tek elimdeki çatal yordamı ile başladım karpuzu yemeğe. Güzel güzel yerken bir damlası koltuğa döküldü o damlanın düşüşünü izlerken ''boşver canım karpuzun yüzde doksanı su zaten'' gibi klişe bir söylemde bulundum.Ben böyle şeylerle uğraşırken o eline üç telefon birden almış geç gelen arkadaşları ile iletişim kurmaya çalışıyor ehliyet sahibi olmasından kelli ''alayım sizi arabayla'' diyordu.
Kapı çaldı gelen genç irisi kuzenimdi. Tam bu esnada bizde çeşitli sağlık gereçleri almak üzere ayakkabılarımızı giymiş aşşağı iniyorduk. Kuzenim gelmedi. Artık o,ben ve babası vardık bu halimizde kuzenimi baya gözümden düşürdü. Çeşitli trafik hallerinin ardından eve geldik. Eve gelmemizle birlikte telefon çaldı. Hararetli hararetli konuştu. Tamam dedi kapattı.Ne oldu dedim (artık her işe burnumu sokma yetkisin kendimde görüyordum çünkü)'' şurdalarmış,alıcakmışız'' dedi. O gazla ''e hadi gidelim'' dedim tamam dedi. O esnada genç irisi kuzenime baktım canı siyah gömlek giymek istemiş gereksizce giymiş. Buda yetmezmiş gibi ben ev sahbinin oğluyum kızlı erkekli ortam yapmaya geldim gibisinden evin içinde dolanıyordu.Islattığı elleri ile ne uzun ne kısa saçlarnı geriye tarayıp şekilden şekile giriyordu.Utanmıyordu,bende utanmıyordum ama eğdim başımı içeride çıkardığı yırtık converselerine baktım,sonra dışarda çıkardığım ayakkabılarıma baktım. Tiksindiğimi belli etmek üzere bide genç irisi kuzenime baktım.Tiksindiğimi belli etmeyi unutmuşum boş boş bakmayayım diye ona yetişmek için ikişer ikişer atladım basamakları.
Mahalle içi biraz yürüdükten sonra kızları aldık. artık 3 kız 2 erkektik bu her koşulda süper bir durumdu kızlardan birisinin benim sevdiğiceğim olması duruma ayrı bir gzüellik katıyor çikolata soslu çikolatalı dondurma gibi oluyordu.Bakkala uğradık kola aldı ''bu yetmez'' dedi bi daha aldı. ''Bu yetmez'' derken bana mı baktı?, anlamadım ama alınmadımda zira ben aileye övülerek anlatılan insandım.Bütün şişeyi içeme yetkim vardı.
Artık bir gurup insan olmuştuk salona buyur edildik bu sırada diğer arkadaşlar için telefon bağlantıları devam ediyor ben sonradan gelenleri ayakta selamlıyor sayılı hallerden saygılı hallere uçuyordum.İşte bu uçuş esnasında dikkatimi çekti gelenler geliş amaçları olan kardeşi ile benim ilgilendiğim sürenin onda biri kadar bile ilgilenmiyorlardı.Oha dedim ben içeride karpuz dökücek kadar hatta bacağındaki aparata bakıp ''bundan robocopta vardı ne süperdi o? ve ''kaç para bu alet?'' geyiklerini yapıcak kadar uzun durmuştum
Ben kimse gelmediği için mi durmuştum?,
Oturduğum koltuk mu çok rahattı?,
Karpuz mu çok lezizdi?,
Koltuk rahattı belki ama karpuz biraz kelekti. Kimin gelip gelmediğide önemli değildi.Zaten kimse yoksa bile annesi ve komşusu muhabbet ediyor,ben arada onları dinliyor arada televizyonda açık olan sabah sabah seda sayanı izliyordum, ,''Ben böyle bir insanım lan'' diyerek kendime, kendimi övdüm ''sonra çok övme lan artiz, G*tün kalkıcak'' dedim birazda diğerlerine sövdüm.
3 kişi hariç hepsi sınıf arkadaşı olan bu insanlar sınıf videolarını açıp izlemeye başlayınca sevdiceğimin yanında olması ve onunda bu 3 kişiden birisi olamasının verdiği huzurla içim geçmiş,uymuştum.Uyandığımda genç irisi kuzenim ve o saçlarını geriye taramış ''ehehe, pıhaaa hüheee'' diye gülüyorlardı onlara tiksinerek baksamda ''bak o öyle olmaz'' diyerek ideal şekli verdim saçlarına. birde resimlerini çektim galiba.
Ardından insanların doğal olarak gidesi tuttu. Uyumlu bir insan olduğum için hep beraber gitmeye karar verdim.Düştük yollara,o esnada elinde makina ile kendi resimlerini çeken genç irisi kuzenimin çektiği tüm resimlerin kadrajlarına gıcıklık edip bir şekilde girdim.Kendisi genç irisi olduğu için bir resme girmek için zıpladım atletik oldu.
Kimisi evine kimisi denize gidecek olan bu insanlar birbirlerinden ayrışmak için köşe sayılabilecek bir noktada bekleme yaparken ben,suyu sevmeyen evcil bir kedi olarak kararlı tavrımı sürdürüyordum. Sonunda denize gitmeyen 3 kız ve ben kalmıştık. Durağa gitmek için karşıdan karşıya geçiş esnasında ayaklarımı kocaman açarak ve koşarak karşıya geçtim atletik oldu.Biraz salak görünmüş olabilirdim.
Durağa vardık kızların şişe suyundan bir yudum aldım. Bu atletik tavırlar beni yormuştu.
''ben her otobüsle giderim o halde sizin otobüsünüze bineyim'' diyerek otobüs bekleme eylemini sürdürdüm.2 durak sonra inmem gereken yere gelmiştim ''ne güzel uzak mesafeye gidiyorlar lan ben hep uzak mesafeye tek başıma gidiyorum'' diyerek mahalle çevremi düşündüm çok düşünmeden indim otobüsten.Memleketin son teknoloji ürünü yürüyen merdivenli üst geçitlerinden geçtim karşıya yürdüm evime...

1.12.2007


Göz amelliyatı izlemeyi sevenler kulübü kursak çok para kazanabiliriz.

Kış mevsimin gelişi ile converse giyen insanlara ''üşümüyorlar mı yahu?'' bakışı atan insanlar türedi. Bunun türemesi converse giyen insanlara ''üşümüyorlar mı yahu?'' diye bakan insanlara bakan zamanında soğuk havada converse giymiş insanlar türetti.

Genelleme yapmak suç olursa kaçıp gideceğim bu ülkeden. Zaman zaman çok komik olsa dahi genelleme yapan insanlara uyuz olan insanların varlığından haberdar olduğumdan kendime uyuz oluyorum. onların uyuz olmasına gerek kalmıyor.


açacağa ihtiyaç duymayan insanları ayrı bir seviyorum bu hayatta
hatta bir tanesi ile bir süredir birbirimizin şişesine uzanamayacak kadardan da çok uzaklardayız açacaklı anahtarlığıma dönmüş olmamdan anladım bunu az önce

1
x-durakta açacak var!!
y-sapık mısın birader?
x-yok gördümde uyarayım dedim lazım olur falan..neyse ineyim ben.

toplu taşım araçlarında mevcut olan solcu teyzeleri sevmem. Ancak bu sevmemezlik sadece araçların içersindedir. Teyze araçtan insin hemen geçer.
gerçi yok yahu severim niye sevmeyeceğim ama o kadar makyaj yapmasalar bari saçlar falan of.

az önce tel askıların kırılabildiğini ve benim bunu kıramadığımı öğrendim. Kavanoz kapağı açmak gibi bir görevi olan süper kahramana yakışmadı tabii

bir barda dikkat edilecek en önemli özellik masa örtüsü yahut bardak altlığıdır. Ötesi yalandır.

2
x-Bey bak kuşun ötesi gelmiş.
y-Yalandır hanım bırak.

3
x-ehehe tut al kıss kıss...
y-evladım yalandırma hayvanı vericeksen ver yemini.

Son saniyede atılmış ancak maçı çevirememiş basketler var.Onlara gereken değeri vermek lazım
Turgay Demirel akıllı olsun

Eskiden çok eskiden üretilmiş olan ve halen üretilen tavşan şeklindeki makasların çocuk sağlığı için o şekilde bulunduklarını her türk gencinin bilmesi gerek.

dokuz şekli itibari ile düşündüğümüzde:
rakamların banker bilo filmindeki şener şenidir.şerefsizdir,adidir. Hiç sevmem. Nerde bir dokuz numara giyen futbolcu görsem tiksinirim ondan. Gol atsa sevinmem..
aman git git.. kaybol lan
ancak söylem olarak düşündüğümüzde
dudakları öpücük şekline getiren bir rakam olmasından kelli fena değildir.

4
x-kız seni istemeye geliceklerdi ne oldu?
y- ay aman böyle kelli felli bir adam utanmıyorda.
x-öf sende... öylesi
fena değildir.


altı kere dokuz eşittir kırkdokuz ,
nerden geldin koca domuz.

beş kere beş eşittir yirmi beş,
nereden geldin koca keleş.

dört kere dört ...
dönde g*tünü ört.

Yukarıdakilerin hepsi yasaklansın görün bakın türk eğtim sistemi nasıl çöküyor.

Son olarak kitaplarının kapaklarının iç kısmına en güzel çizimlerini yapmış ve onları kaybetmiş insanlardanım.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...