29.12.2008

tek tek basaraktan arkadas secerekten


dolayli bir yoldan dusundum ve acikliyorum:
kimsenin en iyi arkadasli degilim ben!
bir dolayli yoldan aciklama daha:
en iyi arkadasim da yok!

cok super arkadaslarim var.
oyle ki siz "nah" bulurusunuz oyle arkadas.

fakat en iyi arkadas baska bir sey.
adindan da anlasilabilecegi gibi kendisi tek.
uzun suredir tek olan seyleri sevmiyorum.

not.
30 subat 2053 gunu saat 27.00 da z'nin bari adli mekanda en iyi arkadas secmeleri yapilacaktir.
basvurmak isteyen kisilerin
www.ozuneniyiarkadasikim.com adli siteye bir mayolu ve bir mayonezli fotograflari ile basvurabilirler.

haftaya ne guzel basladim.
evet.

28.12.2008

kraldan çok kraliçeci kuruubağa prens


kuzey avrupanın ortasında salçaistan diye kırmızı renkli insanların yaşadığı bir ülke varmış. bu ülkede insanlar kıpkımızı ten renkleri ve kızıl saçlarıve siyah daracık kotlarının altına giydikleri converseleriiyle ''abi ya,mabii ya, bira içelim şurada, şarap edelim burada, hayat berbat öss ya..'' diye dolanrlarmış.
derken birgün gökyüzünü, şehrin güneyyinden,denizin üzerinden,tee ufuklardan, turuncuya çalan, tok bir sarıaydınlatmış .
şehrin melis adındaki canlıları önceleri çekinmişler aydınlıktan.
gözleri kamaştıran bu ışıktan loş barlara doğru kaçmışar. ancak ışık giderek yaklaşıyor ışığın içerisinde de yavaş yavaş bir 8 şekli beliriyormuş.
8 ve ışığı artık o kadar yaklaşmış ki net seçilebiliyormuş.
genel hatlarıyla melisi andıran 8'in pek çok farklı özellikleri varmış.
mor,beyaz,siyah renklerde yüksek belli kısa bir etek giyip de açtığı bacaklarını beyaz çorap ile süslemiş üzerine de geniş bisiklet yaka siyah bir bluz giymiş..
şehrin melisleri, bu güzel saçlı kızın yanına büyülenmişcesine yaklaşöışlar yaklaştıkça da ışığın giderek söndüğünü farkettmişler. ışık etkisini yitirdikçe ışığın kaynağı olan o muhteşem saçlar ortaya çıkıyor çıktıkça melisler ve karşıt cinsleri berkecanlar etkileniyor, uyuşmuş danalara dönüyprlarmış.
bir tepenin üzerinde ''öhöm öhöhm'' diyerek 8 şeklidneki dişi boğazını temizlemiş ve ''merhaba'' diyerek lafına başlamış.
''ey melisler,berkecanlar benim adım gökçe'' demiş.
kalabalıktan da ''merhabaaaaaağğğ gökçeeeeğğ'' diye uyuşuk bir cevap almış
bir an duraksamış gökçe
yüksek bir ses ile
''HİÇBİR ŞEY OLMASA; HİÇBİR ŞEY YAPMAM'' diye bağırmış ve konuşmasını bugünlere ne şekilde gelidğini anlatarak bitirmiş.
bitiriken de
kalbalığın arasından esmer, somurtkan, ince bıyıklı ilginç bir tip çıkmış. sol elini hava kaldırmış ve ''prenses gökçe çok yaşa'' diye haykırmış. bu suratsız yakışıklının haykırışına (sanıyorum yakışıklı somurtkan ve depresif göründüğü için) melisler de destek vermiş.
suratsız yakşıklı önde melisler arkasında koşmaya başlamışlar.
suratsız yakışıklı, tepeye gökçenin yanına çıkmış. onu seksi bir şekilde ve 'oooo' sesleri altında öpmüş
öpücük şovunun ardından bir sessizlik olmuş.
gökçe bağırmış
!!kuru öp kuruuu!
kalabalık gülüp kutlamalara hazırlanırken,suratsız yakışıklı da 'kuruu'bağa prense dönüşmüş.

27.12.2008

hem graffitti hem rap






faceebook adli internet sitesinde graffiti diye bir olay var.
cok gercekci yahut cok gercekustu boyutlarda bayagi guzel seyler cikiyor ortaya.
yukaridaki grafiklerin
fikirler bana ait
ucuncu grafigin cizimi gokceye
kalanlari bana aittir.

bir tane rap sarkisi hediye edeyim sizleree
"ben esen rüzgarla geldim bir eylül günü"diye basliyor.

kolera-bir dilek hakki indirin!

sari bir t-shirt alayim bari.

26.12.2008

"judurikia" dokuzuncu nesil caylak


yaz yaz yaz 2008 bitmeden bir tane daha yaz!

issiz adami izledikten sonra ayni oyuncu "asi" dizisinde garip gorunuyor.

her sene yaptigim bir sey varsa o da, senenin son gunesine batmadan son bir kez bakmaktir.
tabii antalyada hep gorunuyor gunes.

izlanda satiliyordu o ne oldu o?

recep ivedik adli goruntu toplulugun senaryosunda serkan altunigne ortakligini gordum.
sastim kaldim afalladim.

eskiden tavuk doner diye bir sey yoktu.
guzeldi o zamanlar.

ne yazicagimi da hic bilmiyorum
benim icin de surpriz olucak.

hah hatirladim! kiz cocuklari ne vakit bir sevdicek ediniyor.
o zaman istiyor onun saclari cok kisacik olmasin.
o sevdicek ne vakit uzun sacli hali ile dolanmaya basliyor.
o kiz, o zaman ekranda gordugu ve pek ulasma imkani olmadigi kisacik sacli, mal bakisli bir yarmaya tav oluyor.
sayin genc kizlar, annelik icgudusuyse yapmayin boyle...
ha benim saclarim guzel zaten o baska..

siyasete atilsam ne komik olur degil mi?
olmaz aslinda
siyaset kadar komik olmamam herhalde

KIR PiDESi
sen ne guzel yemegimizdin kirpidesi?
seni uzaktan sevmekti asklarin en guzeli.
10.00 ila 17.00 arasi orada sicacik durmanla bize verdigin huzur.
ah be kir pidesi,hergun cekilmiyormussun,hergun olmuyorsun.

selamet diye et markasi olsun.

kobi, cok komik bir kelime gibi geliyor bana da caktirmiyorum.

hip-hop muzige gonul veren bazi gencler ile baglanti kurdum bir sarkimin uzerine tabir-i caiz ise okuyacaklar.
samplellarim supermis.
sarkimi merak edenler myspace sayfamda x adli sarkiya bi baksin.

emrahin sarkilari insanin aklina takilmaya gorsun...aboov yani..
haydii simdiii gel.
sensiz olamam simdi,
haydii simdiii gel.

bir seferligine de sadece belden assagi vurmak kural olsun.
bir de oyle izleyelim.
boks ve basketboldan keyif alabilmek buyuk ayricalik.

"neden di$inki hekim de digerlerinki doktor lan?"
tarkan isimli matematik hocam dedi bunu.

kelime uydurup aklimda t-shirt deseni gibi grafik yapiyorum degisik seyler cikiyor
mesela "judurikia" diye bir ulke var.

fotograftakiler demetakalin ile gulbenergendir.

ben de
gideyim de bi kafami dinleyeyim.
bakayim nasil sesler cikartiyor.

25.12.2008

ferrari kırmızısı santa.




sevgili okur, farkettiğiniz üzere bir sene daha bitiyor.
büyük ihtimalle bu yazının sonununda yeni yılınızın iyi geçmesini ve benzeri şeyleri dilemeyeceğim.
işte bütün mesele de bu aslında.
siz, bu yazıyı okumaya başladığınızda kutlamayacağımı biliyorsanız bu güzel,
neden kutlamadığımı da anlıyorsanız bu daha güzel bir şey.
zira sonuçta o da bir yıl
sizin için iyi olup olması beni pek ilgilendirmiyor.
benimki ekşi sözlük tabiri ile şukela geçerse, büyük ihtimalle size de en aşşağı 10-15 dakikalığına şukela geçicektir.
ha, bir de yılbaşı dediğimiz organizasyona olan uyumsuzluğumdan kaynaklanan nefretim var.
ama o sizi pek ilgilendirmiyor.
neyse efendim, eskiden okulda serviste falan çekiliş yaparlardı(hala yapıyorlar),size de yapmışlardır, onları da hiç sevmezdim; ama bir de o çekilişin atılgan istekli öğrencisi olurdu, organize ederdi olayı, hediyeleri falan takip ederdi. onlar yapı denetim şirketlerinde falan çalışsalar olur aslında.
unutmadan seneye görüşürüz esprisi ve ''yılbaşında ne yapıcaz yahu'' karasızlığı da klişelerdir.
yeni yılın ilk kutlamasını yapmak klişelerin ferrarisidir.
hiç sevmem hiç hiç hiç hiç hiç hiç hiç
(delirdim galiba)

yılbaşı için şarkı tavsiyesi
nilifürden dünyaağ dönüyorr(sıkıcı biraz ama olsun)

24.12.2008

nerede o eski komsular?


sahibi degistikten sonra pek izlemedigimiz atv adli eski kanalimizi babanemin "bizim evin halleri"ni izlemek icin erkenden actirmasi sonucu denk geldigim yarisma programi "komsu komsu"nun allah belasini versin.
allah onlari kuru antalya ayazinda eldivensiz beresiz atkisiz biraksin.
raki icerken hapsursunlar.caylari hemen sogusun.
ne igrenc bir programmis be hemserim.
anlatmayacagim bosuna beklemeyin.
bir de sunu dusundum, ulan! hasta olsak,televizyon karsinda yatsak ve kumandamiz yine arada sirada calisiyor olsa da atv'de takili kalsa o zaman boku yemistik iste..
neyse sakin olayim hasta yatmak konusunu dusunmeye yanima sevdicegimi de ekleyerek devam edeyim.
siz gidin,

cornell,marley sarkisi soylemis
indirin bakalim

http://rapidshare.com/files/176396114/Chris_Cornell_-_Unplugged_in_Sweden_-_08_-_Redemption_Song__Bob_Marley_Cover_.mp3.html

23.12.2008

ikinci isimi olmayan insanlar(böyle yazınca derin bir konu gibi)


bordeaux takımını bir başka kefeye koyarım.

''gözün aydın ben de delirdim bak en sonunda''
galatasaray lisesi müzik öğretmeni candan erçetin'in pop müzik aleminde çıkış çalışmasından ilginç bir taksim.

ikinci isimi olmayan insanlara ikinci isim vericem.
misal,
buket çiğdem solmaz.
komik gibi.

fanzin denince aklıma gazoz gibi bir şey geliyor.
bir de ismini vermek istemeyen bir arkadaşım ''senin fantazin'' anlamında kullanıyor bu kelimeyi.

yağmur yağdı postalları giydik.

madonna ne garip insan
cep telefonunun bir yerini karıştırıp düzeltmesi için torununu arayacağı yaşta
britney ile öpüşüyor.
çömelmeli danslar ediyor.
kolları da iğrenç ama açıkta geziyor.

fotoğraftaki conversin modeli star player galiba.
one star ile karıştırmayın bu daha güzel.

eskiden ''benim amerikada kuzenim var''dı
şimdi benim amerikada hem kuzenim, hem eniştem, hem halam var.

''şokella bulls'' demişti black top isimli turnuvada bazı gençler takımlarının ismine
o zamandan beri çıkmadı aklımdan.bir de blade filminin müğziğini çalmışlardı o turnuvanın isminden de fenaydı.

tabir-i caiz ise kaçızladım sevgili okur..

22.12.2008

klişe olmayan durum kişileri



bu durumu görüp de elimi sakalıma yahut başına götürüp ''hmmm, smmm, ummm, muhasır medeniyet, evet göresellik, sanat, dışa vurumculuk..'' falan demem ben.diyene de ne saygı duyarım,ne sevgi beslerim.(sevgi beslenebilen yegane duygumuz değildir!)



bu durumu da pek sevmiyorum.
seveni vardır o başka
ben sevmiyorum.
bir insanın kaşında gözünde metal parçaları olması gergin bir durum bence
o insan kendini, ''o insan'' olmaya motive etmiş olabilir ve her dakika bir ''çılgınlık'' özentiği yapabilir.
çılgınlık,çılgınlık özentiğiline göre daha delikanlı bir şeydir.
çılgınlık özentiğili ise kumaş pantolon ile fantastik sex arayışları olabilir.
sonuçta o kumaş pantolondur.
kemerini,düğmesini ve fermuarını çözdüğünüzde(kemer düğme ve fermuar denklemi) dirayetsiz gibi aşşağıya inecektir.



bu durumdaki bu abileri taktir ettim
evlatları ''baba,baba siz o zavallı 2000lerde ne yapıyordunuz?''dediğinde yukarıdaki örneklerden de cesaret alarak biz ''çok düzeyli işler yaptık,kendi sanat tavrımızı koyduk,bıraksalar rock grubu kurup müziğimize grubumuzun adını veriyoruz klişesinide gerçekleştirecektik ama dönem izin vermedi buna evladım'' diyebilirler.
bu arada da iki kere baba diyen çocuk güzel çocuktur,meraklıdır,heycanlıdır.



bu durumu da nasıl seviyorum anlatamam.(pembe olan kısmı değil,onun içerisindeki kısmı)özellikle de yukarıdaki insan kişileriyle karşılaştırdığımızda
gülen,güzel,gökçe(3g)
bir dönemin yonca evcimik tabiri olan ''ballı lokma tatlısı aman hadi hayırlısı'' etkisi ve ötesi yapıyor hayatta.
etkisi ve ötesi...ne biçimişim?

20.12.2008

"gokc ve oz kyif yapıyolar"



boylesine ic ice gecmis olmanin onemini anlamayanlariniz var ise
kafasina dan diye vurabilirim.

zira pek muhim bir degeri var.
en azindan bizim icin.

19.12.2008

film müziklerinden film çekmişler


eskiden eczacıbaşıydı şimdi değil
nedir?
avon.

bugün kızın biri bıyıklarıma baktı ve ''kızların kaşları incecik olur,senin bıyıkların'' dedi
ama bunu diyen kız kalın kaşlıydı
sonra ''patavatsızlık ettim galiba'' da dedi
yok dedim.

roberto carlos gibi frikik atmak çekti canım
baraja da koyucam sevmediğim tiplerden
abanacağım tabir-i caiz ise

kapı çok çaldımı
telefon çok çaldımı
ne yapıyoruz?
çat yapıştırıyoruz denizli kerhanesi gibi benzetmesini..
cuk oluyor.
sesli olaylar bunlar.

sınıflarda oluyor ya hani
çocuk kalmış,büyümemiş,şımarık erkekler
onlar hep takışıyorlar,çatışıyorlar birbirleriyle

kris kornel birazcık saç uzatmış.
pop alemlerine dalmış.
düdük gibi olmuş.

muallak mağzaları sevmiyorum.
bugün bir açık parfümcüye bir parfüm sordum
''bilmiyorum,bir ay,iki ay,üç ay gelir yani.'' dedi


high school musical'dan anladığım şudur
film müziklerinden film çekmişler
film müziklerini satıyorlar bir de


ayıp denen bir şey var sevgili okur
hatırlatayım dedim.
bir de insanın hapiste düşünmeye çok zamanı olur.

sevgili okur,akdenizi bilmeyen okurlardansanız .
benden sizlere DEV HİZMET!
akdeniz akşamları bir başka olmuyor.
azıcık serin gibi oluyor o da gündüz sıcak diye öyle geliyor.

ayakkabı mühimdir.
daha önce bahiseyledim mi bilmiyorum ancak
saç,kıçı ve pabuçu güzel olan dişi bir'e sıfır öndedir.
ben buldum bu kuramı
buna üç kuramı dedim.

2009 piyaytheoz okur ödüllerini 1 ocakta veriverip kurtulsam mı?
yapacak pek bir şeyim yok o vakitlerde

tanışmak ne garip şey.
adını söylüyorsun ona
artık ona selam verebilir ve ondan selam alabilir konuma geliyorsun.

şu mor balığa isim düşünün biraz
hatta ''bu ne biçim blogmuş'' diye bakan yeni birisi var ise aranızda sen de yaz lütfen.

wepcam dedin mi
a4tech derim
a dört tek demem

tepedeki 90'lardan kalma fotoğraftaki kişi benim.
deklanşöre basanı tanımıyorum.
antalya kolejinin düzenlediği bir şenlikte karikatür dalında haberim olmadan yapılan yarışmada 2. olmuştum.
karikatür dalında koleje gitmeden ödül almak birincilik gibidir.
bunu o zaman anladım.muhtemelen fotoğrafta da bunu düşünüyorum.

fransızca rumuzum olmadı benim hayatta
du bakayım bi bulayım

hadi siz şimdi gidin
ben bakayım.

18.12.2008

Kanla Karışık Yağmurlu



ter içerisindeki nemli bir halde uyandı.
etrafına bakındı, dağınık odasındaydı
derin bir 'oh' çekti.
mutfağa dogru yürüdü;temiz bir bira bardaği bulup içine bidonun dibinde kalan suyu doldurmaya karar vermişti ama öyle yapmadi,bidonu kafasına dikerek kana kana içti.
ağzinin kenarındaki suları sildi.
dirseği masanın üzerindeki bardağa çarptı,bardak yana devrildi masanın uzerinde dönerek ilerledi, bir tabancaya çarpıp durdu.
kız tabancaya baktı
önce korktu.
sonra cesaret topladı ve silahı 'ne olur, ne olmaz' düşüncesiyle yatağının yanına koydu.
uyumayı denedi fakat olmadı
silahı eline aldı biraz kurcaladı
yüzüne doğrultuğu bir anda silah patladı!
kanla karışık beyni,yatağının arkasındaki krem rengi perdelerle muthiş bir ahenk oluşturuyordu.
patlak kafası,geriye doğru eğilmis bir vaziyetteydi adeta güzel gerdanını sergiliyordu.
silah ateş aldıktan sonra kızın goğsüne düşmüştü ve dumanı üzerindeydi.
yatak kanlar icerisinde ıslak bir vaziyetteydi ve kız ter icerisindeki nemli bir halde uyandı.
etrafına bakındı, dağınık odasındaydı
derin bir 'oh' çekti ve birden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladi.

Not:tamamen hayal ve meyal ürünüdür.

17.12.2008

ibibikler! ?


evet! geçen bunu düşündüm daha doğrusu senin bana aşşağıdan yukarıya doğru aşk ile sırıtmanı gözlerim ile irdeleyip sincap burnum ile algılamam ne kadar şahane üstelik unutulmaz bir hissiyat oluşturuyor diye düşündüm.

sevdiceğime yukarda yazdığım söylem ile seslendim az önce.


yoğurt ile ilgili ne çok seçenek var.
yoğurt lokantası var mıdır acep?

bazı blogçular yoruma neden kapalı?
vardır bir bildikleri.

keanuzo revasato
olası japon aslıllı brezilya vatandaşı keyanu rivs adı.

oğuz yılmaz adlı türkücü bir şarksında diyor ki
''benden dünya bankası borç istedi az önce''

yeditepe istabul adlı dizinin tekrar bölümlerini izlerken emre kınay'ın canlandırdığı karaktere bir komşusu Antalya usulu piyaz yapmış da o sahneyi görüştüm
dibim düşmüştü.

inter rail adlı organizasyon da çakma futbol takımı ismi gibi bir isme sahip.

1.içmeye su bulamasın.
2.itin g*tüne sokmak.
bu laflara dikkat!
ikincisine çok dikkat

osman abi evde mi
yani evde mii
osman abim gelir mi
bugün gelir mi
ibibikler ötmeden
osman abim gelir mi

sözleri böyle olan bi şarkıyıdinledik mi?
hemi de ne biçim.

sevdik mi?
en azından ben ve kenarda linki olan jetlag blogun naçizane yazarı,güzel insan gökçe sevdik.

''hepi topu'' demek komik geliyor bana

yeniden ince bıyıklıyım sevgili okur.
erkekler garipsiyor
kızlar sesini çıkarmıyor
seven kızlar da var.

gizlibahçeye gittim uzun süre sonra iyiydi
bar is good

bi neskafiye yapta hem okuyalım hem içelim.

dedem,
i-pod,güneşpod esprisi yaptı
yerelere yatar oldum gülmekten.

ismail, yk yerine Yurtiçi Kargo olsa ya
sponsor hesabı.

saitli şiir

sait efendi, sen gittin
ali haydara gitmek yalan oldu
sen varken de yalan olmuştu
ama olsun sebebim oldun ulen!

ben de tırt birisiyim aslında.

saçım da ne biçim oldu yahu
ne uzun ne kısa
pezeveng modeli de olmuyor pek
du bakalım.

15.12.2008

wizard of



mahalle içerisinde büyümuş olanlarımız az yahut çok bilirler ki,
mahallenin çocuğu olmanın kurallarından birisi de zil dediğimiz basit teknolojiyi kullanmamak ve mahallenin çeşitli yerlerinde bıkmadan usanmadan "anneeeeeeaaaaaeeeuuu" diye bağirmaktır.
kiş mevsiminde bile bazi mutfakların balkon kapılarını açık görmemizin sebeplerinden birisi de
işte budur diğeri ise "soğan kokusu çiksin"dir.

güzel bir cumartesi günü Gökçeye "en enn ennn fazla 1 ay" diye derecelendirdiği süre için "veda" etmiş ve o otobusüne binmişken
aklıma "anneeeeeeaaaaaeeeuuu" tonlaması ile "gokçeeeeeuuuuuuueee" diye bağırmak geldi.
otobüse baktım
kalabalıktı onu seçemedim
kalabalık otobüsler gibi en arkası daha boştu
gider herhalde diye düşündüm

birden "offf"layarak havaya baktım.
yağmur yok gibiydi.
nemli hissettim.

14.12.2008

insan kişileri.



keyanu rivs adlı zat-ı muhterem kişiliğin rol adlığı 3 adet film izledim
ve bu filmlerin hepiciğinde ''başka bir dünya mümkün.'' ideolojisi detaysız bir propoganda gibi işleniyordu.vardığım sonuç ise uğruna genç kızların hasta olduğu, dibini düşürdüğü, ağğğrrrh urrğğğh gibi kaba saba sesler çıkartdığı sayın rivs'in esasında the simpson dizisindeki ned flanders karakterinden,.. ne bileyim saman yolu tv deki sakallı amcalardan falan pek bir farkı olmadığıdır.

facebookta şimdi de ''sizi kimler x yapmış görmek ister misiniz?'' dalgası çıkmış.
ben soru ekini ayrı yazdım ama bazıların da yazmıyor
zincirleme reaksiyonlar bunlar.(reaksiyon zaten zincirleme olur)

siz de, arkadaş ilişki adı altında geçinciğimiz bazı insanlarla aslında salt tanıdık olduğunuzu farkediyor musunuz?

sürekli gördüğünüz ama diyologsal bir ilişli içerisinde olmadığınız insanlarla yolda karşılaşmak ne fena geriyor insan

sevgili okur varsa bi çayınızı içerim.
ve giderim.

6.12.2008

seyyah oldum yürürem. neçe haller görürem.


sevgili okur,
allah sizi inandırsın; beni karıştırmasın.

anahtar kaybolmalarına karşı kapıya bağlı bir uzaktan kumanda ile sesli ve ışıklı uyarı yapabilen anahtar üretme planlarım var.

dişiler lafım size
her zaman güzel giyinmeyin
bir süre sonra dikkat çekmiyor.

hergün gördüğünüz bir insanın bir anda saçına-sakalına değişiklik yapıp da
hiç bir şey yokmuş gibi davranması çok komik geliyor bana
ama gülmüyorum.

türk dil kurumu fesybuka isim verse ya ilkokul ahbabı bulgacı diye
bulgaç ne ya amma salladım.

topuklara sıkmak çok hoş bir eylem.
köpek gibi kıvranıyor karşıdaki
ben sıktım ordan biliyorum.
şaka şaka sıkmadım daha

beklemediğim anda espri gibi söylemlerime abartılı gülen bir hocam var.

arabayla resim çektirmek ilginç bir olay aslında

antalya da benim blendax güzeli dediğim upuzun ve canlı saçlara sahip bir şehir metalcisi var.
bugüm de gördüm kendisini
bir tek ben görmüyormuşum
saçlarını kapatan kız çocukları da gördüler
ki ki ki diye güldüler
garip..

kimse inanmıyor ama biz de rum göçmeniymişiz.

ctrl,alt ve del tuşlarına aynı elin parmakları ile basmak
işte bütün mesele bu

seyyah
seyyah oldum yürürem.
neçe haller görürem.
ıscak memlekette gezirem.
bu gocugu üzerime fazla edirem.

terletip duru beni gocuk
acudum, heman yimeli sucuk
hatunun tebessümünü beklerim azucuk
bilmem ki bu işleri nasıl yapucuk?

kurbanda kaç kişi ortak danaya girer bilmiyorum da
yine birileri arabalarıyla birbirlerine girecek
laf açılmışken kurban bayramı ile ilgili de ''kedi kesenleri hapse attınız'' dedim
kısa bir sesizlik oldu

laf lafı açıyor kötüydü
cem özerin kostümleri daha da kötü

(i will survive melodisiyle okuyunuz)
sarı burmalar.. gelecek yağlar.
düşündüm nasıl yakılacaklar?

antalya da bir lokanta çoşmuş
çayı,suyu,kolayı,ayranı,mayranı bedava veriyormuş
adres: saat kulesi yanı

dedenin bıyığını kesmesi babanınkinden daha etkili

bitirirken okurum çiğdem solmazı buradan pek taktir ediyorum.
çok sırıtma çiğdem.
canın sıkılıyor diye yaptım bu kıyağı.

fotoğraftaki kişi havai kaplumbağası muhittindir.

4.12.2008

insanlar


bu insanlardan birisi olmadigima sevindim.
o ne oyle yahu!

hem kalabalik
hem insan

tren.







binmedigim ulasim araclarindan biri de tren.
turkiye'nin lacivert kirmizi seritli trenlerininin goruntusunu fazlaca taktir ediyorum.
eskiden de krem rengi zemin uzerine siyah seritli eski minubusleri de taktir ederdim.
bunlar da aklima sari uzerine damali seritlere sahip eski taksilerden geldi.
dolmus ve taksiler artik eskisi gibi degil,
trenler ne zaman degisecek?
bilmiyorum da
okuzler ayni okuzler.

sevgili okur, yukaridaki yazim bazi klasik ozellikleri barindiriyor.
1-okuyucuya soru soruyor.
2-onerme veriyor.
3-eskilere gidiyor.
4-betimlemelere yer vererek okuyucunun aklinda resim ciziyor.
5-sembolik ifade ile bir deyimi harmanlayip okuyucun azicik kafasini karistiriyor.

evet bunlar da boyle seyler.

2.12.2008

sulu tipler


evet sevgili okur, konumuz dunyada saatlerin harcandigi "iliskiler"
okurum, nerede bir "siktirgit"ten anlamayan erkek var.bilin ki o erkek zamaninda o "siktirgit"ten anlamamasiyla ekmek yemistir,basariya ulasmistir.bir takim disiler,bir takim sebeplerle simartmistir bu erkekleri.
halbuki ingiliz yasli turist ile genc abaza turk garsonun iliskisine benzeyedebilirdi bu iliski ikisi de fena ama birincisi daha erdemli
erdem, onemli bir olaydir fazla erdem sahibiyseniz olgun bir goruntunuz olur.
bazi disiler olgun goruntunuz olmadigi icin sizi begenmeyecektir.
hemen olgun bir goruntu edinin ve gidin o disinin yanina
evet,evet! yanlis gormediniz yaninda adeta bir cocukla,bir bebekle geziyor.
........

evet bunu yazmayi denedim ve vazgectim.
neyse efendim
kendinize iyi davranin sulu tiplerden uzakdurun
hatta
guven erkin erkalin da dedigi gibi
"sert kalin,taviz vermeyin"

fotograf,duzenlemesi ve fotograftaki kisiler bana aittir.
kendim ile olan iliskime de ornektir.

not:persembe aksami tv8'de "mon ange" adli film var.
izleyin derim.

1.12.2008

3 MaymuN


trt. "cindirella man" adli filmi verdi
izlerken bir ara (artik nasil kaptirdiysam kedimi) boksore ugur getirsin diye yer degistirdim.
ilginc oldu.

antalya migros alisveris merkezi icerisinde bir magza var.
kosede kalmis bir magza,
ilginc urunler satiyor gibi tirt bir magza,
en alt katta bulunuyor bu magza.
girdim iceri "uzun bayan eldiveni ariyorum." dedim.
"hayir, yok" diye lafimi kesti dana gibi kadin.
yok desen yeterdi dana gibi kadin.

gecen cuma gunu dolmusa dogru kosarken bu adidas ustluklerin turbanli kizlar icin olanindan gordum bir kizin ustunde,
boyle normal fermuarlu adidas ustluk ama uzun diz kapagina kadar.
saskinliktan dibim dustu.

anil yusuf ve ben ananemin evinde bi mor sogan yemistik
anilin kafasi kasindi,
yusufun nefesi kesildi,
benim gozlerim yasardi,
3 maymun hesabi.

kres grubunun solisti allahima kitabima gokhan zan isimli futbolcuya benziyor.
nobre isimli futbolcu da haluk levente benziyordu.

dogru cevabi bulunca hemen isaretleyen ogrenci tipi varmis bende
tarih ogretmeni dedi
vardir bi bildigi

bazi kizlar sigara icmesin yahu!!

bayram geliyor bayram!
ciciler giyilecek ve gayet normal bir seymis gibi devam edilecek.

bayramli, ayranli bi siir yazdim ama
ya gonderecek kimse bulamadim ya da kontorume kiyamadim.
hayir, simdi yazmayacagim

guz gulleri sarkisi da iyi kayboldu.

doksanlarda bi oryantal arap sarkilari kasedi vardi.
ne felaket kasetti o
"aman seytan gorsun yuzunu"

ulusal kahramanlara tapinacak bir varlik gozuyle bakmak
kizlar yemez icmez ve gerisini getirmez felsefesiyle benzesiyor.

bi eski 45likler geyigidir gidiyor hadi bakalim.
ben cem karaca bilirim.

"karikaturun siluetinden taniniyorsa tamamdir" demisti birisi de kim demisti unuttum.
aslinda ayni sey insanlar icin de gecerli.
ben taninirim herhalde siluetinden.

baba- cevahir cok buyukmus.
ogul- yok ya ama essek gibi yoruyor.
baba-...
ogul-buyuk aslinda yahu.

tirt kelimesi yerine "siktiriboktan" deniyor ya komik aslinda o

son olarak bir sarki benden size
http://rapidshare.com/files/169145626/Taking_Up_Your_Precious_Time_-_Finally_Moving.mp3.html
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...