merhaba,
Antalyadayım,
evde öğleden sonraları RTL izleme alışkanlığıma geri döndüm,
şu sıralar en büyük eğlencem hanımefendilerin yaşını tahmin etmece
zira pek zor ve keyifli oluyor
misal, benim 45 dediğim kadın 29 falan çıkabiliyor..
öyle olunca esmer dişiye saygım artıyor benim.
Kate Nash vardı bir ara ingiliz ingiliz söylüyordu şarkılarını..''got'' kelimesini yazıldığını gibi okuyordu
ben de ona yazıldığım gibi yazılıyordum..
''korkunun becele faydası yok'' diyen Ömer Şahin G. isimli bir arkadaşım var.
Okan Bayülgen disko kralı adlı programında ''gugli mi'' diye bir köşe yapıp konuklarını google'da görsellerde arıyor ve çıkan enteresan resimler üzerine diyor ki ''belki bir röpörtajında falan söylemişsindir de çıkmıştır.''
Bayülgen'in atladığı durum şudur ki örnekle izah edeceğim.
örneğin ben buraya Okan Bayülgen yazdım ve bu gönderime de bir resim ekledim işte Bayülgen de kendini google'a yazınca bu resmi gördü şimdi ne oldu Bayülgen o resimden mi bahsetti?
hayır hem de hiç.
Eğer bir ülkede sevgiler günü ile kandil günü aynı güne denk geliyor ve bu durum bu denli ''mesele'' olabiliyorsa anlayın ki bu ülkedesiniz.
burası böyle ''yalnız ve güzel'' falan..
Prensesin Uykusu güzel film,
senaryosu kitap bile olabilir o denli..
İranlı Bürokratlar kravat takmıyorlar.
Yıllaryılı insanlar güneşe tapmışlar ama sanıyorum ki güneş Antalyaya tapıyor.
Abdal lafını duyunca gülen insanla mizah konuşmam.
Şebnem Ferah o patlıcan kollarla bu saatten sonra süper havalı olamaz benim için ancak sempatik olur sevilesi olur..
bu arada nilüfer de nilüfer olduğunu unutmuş rockçı gibi giyinmeyi falan denemiş.
bak zaten rock erbabı olan arkadaşlar onlar
sen zaten hal-i hazırda nilüfer olduğun için onlarla düet yapabiliyorsun.
normalde akrabası olmayan kişiyi facebook'a akrabası olarak yazmayı da zerre anlamadım.
artık insanlar o kadar çok klavye ile konuşuyorlar ki yeni nesil sesini tonunu ayarlayamıyor.
Yalanım varsa fön çektirmiş lenny kravitz gibi olayım a dostlar.
Babam: - Adamlar (real madrid futbol takımı) 1 kişi eksik ama atmışlar golü.
Ben: - Baba onların çok kişi fazlası var zaten.
benim olayım ''to me or not to me''
''bencilsin sen'' demişti birisi bana.
o değil de bir ara The Rasmus vardı ne oldu o.
onu geç Tuğçe Kazaz ne kadar da uzunmuş arkadaş.
kendisiyle kesiştik de (yersen !)
Glasgow Rangers taraftarları Celtic'lilere Glasgow'a sonradan geldikleri için Glasgow Celtic demezlermiş.
daha önce de söylemişimdir de bir daha yazayım
bence mehmet günsur - Eylül Akşamı şarkısnı çok kötü söylemiş.
daha da kötüsü var o da o şarkıyı film ile sevip filmle beraber unutacak olan gençlerimiz..
gençlerimiz böyle..
insanlar 3'e ayrılır:
Sırt Çantalılar,
Bel Çantalılar,
Postacı Çantalılar,
Noktalı şiir
paragrafı paylaşan iki nokta
günzüleri yanyana
akşamları üstüste
sevişmek lazım dört nala
(son dize Cemal Süreyaya selam eder goggle'layın bakalım.)
sevdiceğinden yüz bulamayan ingilizce konuşan erkekler ''şiğ,şiiiiğ'' diye diye
sarhoş muamelesi de görmüşlerdir.
pili biterken ağlayan telefona saygım sıfır.
şarkı tavsiyesi
Zaz - Trop Sensible
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder