16.07.2013

Happiness is hopefulness.

Merhaba.


Şarkı tavsiyesi: Widespread Panic - Werewolves Of London
Californication adlı dizinin 3.sezonunun 6.bölümünde çalmaktadır.


-Portakalı soyup başucumuza koyacağımız günler tam olarak ne kadar uzakta?


-Size arada sırada bahsettiğim arkadaşım Onur E.'nin bir anısını daha anlatayım:
sene 2004 falan lisedeyiz, onur şimdiki halinden 25 kilo falan daha zayıf marjinal falan da takılmaya çalışıyor ama dönem marjinalitenin çok para ile karşılık bulmaya yeni başladığı bir dönem olduğu için durum da fena yani..
neyse işte bu Onur'un kendince oluşturduğu marjinaliteye bir takım dış güçler musallat olmuş da kavga durumları olmuş..
ben dersin birinde bu Onur'u bi'gördüm sıranın yanına çökmüş birisiyle telefonda çıkışa gelebilir misiniz? tarzı bir konuşma yapıyor,
telefonu da nasıl çirkin bir telefondu..
modelini falan bilsem yazacağım neyse edep kuralları gereği konuşması bitince "olum n'apıyon" diye sordum,
Ülkü ocakları reisini tanıyan birini tanıyan birini tanıdığını iddiaa eden birisi ile konuşmuş...
neyse dedim, siyasi kariyerimi düşünerek (spor kolu başkanı) çok bulaşmadım,
kavga da nedenini bilmediğim bir sebepten ötürü bir gün ertelenip öyle yapıldı,
Onur elemanın kolunu kırmış.
ocaktan kahveden falan da gelen giden olmamış..
demem odur ki sevgili okur: facebook böyle böyle kuruldu.. bu arada ben de bir sonraki sene sınıf başkanı seçildim büyük icraatlarda bulundum.


-İstanbula gitmişidim,
Orada yaşamışidim;
Kendi gözümden dünyaya bakacağıdım,
olmadı,
dünya gözümden kendimi görüdüm,
geri dönüdüm.


-Bir geleceğe sahip olmak başarı değildir;
Gelecek kaçınılmaz olandır;
Marifet: Geleceği şekillendirebilmek, geleceği yıkıp baştan yaratabilmektedir.


-Pervazda pervasızca oturan Alper vazoya çarptı,
vazo da pervasız bir pervane gibi döndü,
Pervin bunu gördü.


-Mutluluk umutluluktur.
tabii bu benim görüşüm,
mesela ne diyor Mirkelâm şarkısında:
"Benim için ah mutluluk: şarkılardaki dümbelek."


The Beatles - Yellow Submarinne'i umarım Antalyaspor Tirbünlerine Marş edeceğiz.


-Doksanlı yılların sonu ve ikibinli yılların başında vizyona giren
"aman tanrım o ne biçim filmdir,?", "of çok iyiydi abi ya" denilen filmleri zamanında izlemediğim için şimdilerde izliyorum ve bazılarının zamanının ötesinde olduklarını ancak çok da ötesinde olmadıklarını görüyorum.
.yani goygoyu verirken biraz daha düşünmek lazım.


-Yaşlanınca tüm kadınlar salabilir ama sen Salma Hayek.


pek güzel göbeklerini eritmiş insanlar hep ekmeği kestim diyorlar ya
onlara:
"artık fırınlar isteğe bağlı olarak ekmeğini dilimleyip de verebiliyor, büyük kolaylık vallahi kesmeye hiç gerek yok bence.."
demek istiyorum ama yapamıyorum.


-Közlenmiş Patlıcan Salatasının Hayatımızdaki Yeri ve Önemi..
(muhakkak mangalda közlenecek, öyle koftiden aygazlı ocakta olmaz.)


-Emedim Emedim'li Mani.

Haydan gelip Huya gidemedim,
Aydan Şener'i hiç bilemedim.
Haydar Dümen'i göremedim.
Eşşek Sudan gelmeden...


-"Allah izin verirse" diyen Ukraynalı da gördüm,tanıdım.


-Reklama markanın kurumsal rengini döşeme işini de iyi bulduk ha,
örneğin tüm turkcell reklamlarında sapsarı her yer.


- Türkçeye "İntikam Soğuk Yenen Bir Yemektir" olarak uyarlanmış olan "Revenge is a dish best served cold" şeklindeki söyleyişin kime ait olduğunu biliyonuz mu?
Eski Klingon sözüymüş..


-Ulan evlenin de kurtulalım..
anca "bık bık bık" çiftçilik oyunuyorsunuz,
hayır daha aileleriniz tanış olmamış bir de konuşuyonuz..
Evlenin artık,
Evleniyonuz mu Evlenmiyonuz da?
o zaman havanız kime çok aşırı mega ciddi ilişkililer!!'''1""11!!!!
sakın siz artık tek olamıyor olmayasınız?
sakın sizin bireysellik uçup gitmiş olmasın,
sakın koyvermiş olmayın hayatın yarısını..


-"bilmiyonuz bilmiyonuz oynuyonuz."
(Pardon filmi voleybol sahnesi)


-ingilizcedeki "Who" kelimesinin kullanımlarından birisini öğretmen için:
"She's not a girl who misses much." cümlesi kullanılabilir..
Travis'in "The Man Who" albümü de olur muş


-Karanfilli kahveyi "Dünya Kahveleri" başlığı altında "Meksika" kahvesi olarak satan işletme de gördüm adresi de Mecidiyeköy'de cevahirden Mecidiyeköy'e doğru yürürken piyango bayaii'nin yanı.
giderek sertleşen Alkol yasaklarından sonra çıktı bu bilinçsizce fırlayan kahveciler..


-Benim Belediye BaşGanlığımda Konyaaltı ilçesi eski adına kavuşacak; Koyaltı olacak.!

-Arkadaşım Güneş B.'nin bir kırmızı şortu var üzerine aynı tonda kırmızı tişört giyiyor,
bir de yeşil şortu var onun da üzerine aynı tonda yeşil tişört giyiyor,
yapma diyorum inadına yapıyor.


-Spor salonuna kayıt olup da gitmemelere hastayım.
işi gücü yokmuş gibi görünememelere hastayım.
imkanı olan çıksın baksın istiklal caddesi onlarla dolu,
ulan arkadaşınla 2 çay olmadı 2 bira falan içeceksin ama yürüşüne baksan sanki dünyanı kurtaracak keranacının çocuğu..
hızlı hızlı yürümeler, ofun sofun nefesler.. bir elde sürekli telefona bakmalar...


-Antik Çince yahut Japonca dövme yaptıranların aynı dövmelere bir de türkçe sahip olduklarını düşünün.
kızın bileğinde "su" yazıyor bildiğimiz şaşal su,
adamın omzunda da "ağaç" yazıyor mesela.. dallı


-Bir trakyalıdan şivesi ile "hoparlör" kelimesini duymak istiyorum.
bu arada evet hoparlör diye yazılıyormuş, höpörlör diye değil..


-Thor filminde Marvel'in has adamı Stan Lee'nin filmde görüldüğü sahneden hemen sonra giren "Another" sahnesinde kamyoneti ile arkadan geçerek tekrar göründüğünü biliyor muydunuz.?
bu arada Star TV.'deki dublaj çok kötü olmuş.
özellikle Cağnım Natalie Portaman'a yazık olmuş..
"Lisede herkesi tanıyan hafif kilolu Merve" seslendirmiş kendisini.


-Bir çok kişiden duyduğum bir şey çok sakin konuştuğum yönünde, yavaş yavaş konuşmamaya hazırlandığımı farkedemediler bir türlü..
bence yeni dünyada konuşmanın pek yeri olmayacak ya şarkı söyleyeceğiz yahut da yazıp çizeceğiz, her şey kayıt altında olacak.
Su da bitecek diyorlardı bence de bitecek.


-Twitter'da yaptığım Retweet'i takip ederim, benim takipçilerimi etkleşimlemiş mi diye?


-Eskiler Dambıl der, yeniler El Halteri.
Hademe ile Görevli arasındaki fark gibi.
sanki hademe görevsizmiş, başıboşmuş gibi.


-Ebru Cündübeyoğlu ile Ayça Varlıer çok az biribirlerine benziyorlar.
elmacıklı kadınlar.


-Çok sayfalık ödev verilince (bknz.dönem ödevi) yazılarımızı büyük büyük yazan bir jenarasyonuz biz.


-Tepedeki fotoğrafın manzarası Antalyaya aittir; Fotoğrafın kendisi ve düzenlemesi bana aittir.

1 yorum:

bossa nova dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...