5.11.2014

Kiliseli Genç Umut



Üzerinde "i love baba parası" yazan stickerlı bir taksi gördüm.
Şu yazdığım yazıya da "sadece bir taksi mi gördün iki görmedin mi?" Şeklinde gibi bir gıcıklık var gıcıklıkların en olmaz olası.

Kumlar erir cam olur, 
Camlar erirse yazık olur 
ve muhtemelen çok sıcak olmuştur, oluyordur, olacaktır.

Doğa fotoğrafçılığı en iyi ressamın tablolarını keşif etmek gibi.

Yeni yerinde tutmayan dükkanlar, yeniliğe olan inancımızın katilleridirler.

Kalabalık rakı içmelerin hepsi ego savaşından başka bir şey değil.

Problem her gün aynı eve gitmekte değil, her gün aynı yoldan gitmekte.

Kırtasiyecilik sezonluk iş sayılıyor mu?

Antalya geç soğuduğu için kışın açılışı yağmur ile yapılıyor.
Öyle ince kutsal bir hava.
Öyle güzelce bir şehir. 

Bir ürün  "şöyle süper lezzet, vay böyle harika lezzet!" Diyerek reklam yaptıktan bir süre sonra "lezzeti yenilendi" diye reklam yapıyorsa bilin ki; o ürün dandik bir üründür.
Lezzetinin yenilendiğini reklamda değil ambalajda görüyorsanız o dapadandik bir üründür.

Kediler kediler,
geldiler yediler
ve gittiler yediler.

Yenmeyecek aburcuburlarımızın başında ketçaplı patates cipsi ve portakallı fruko gelir ki portakallı frukoyu artık satmıyorlar.. 
Tıpkı Cappy Gurme gibi.

Şimdi biri watsapp'a vatçap diyor ya, sonra o biri vatçap dendiğini bir başkasına,
o başkası da bir başkasına,
derken karanfil elden ele.

Bisiklete "velesbit" denmesinin sebebi "velesbit" kelimesinin rusçada bisiklet anlamına gelmesi olabilir.

Kararlar diğer kararlar ile değil uğruna feda edilen şeylerle kıyaslanır.

Yeni arabalar elekrik süpürgesi gibi dedim Özgür P.'de Sin City'de Marv diye bir karakterin "Modern arabalar elektrikli tıraş makinelerine benziyorlar." Dediğini hatırlattı.

Gelir gelmez telaşla tuvalete yetiştiğin yer evindir, evin oluyordur, evin olacaktır.

Ben haklı olmak istemiyorum; 
Ben mutlu olmak istiyorum.
Haklı olan insanlara dikkatli bakın haklarını alamamışlar ve bu yüzden mutsuzlar ayrıca bir de hak mücadelesi içinde yorulmak var.
Bu yüzden hem "anlamak çözmeye yetmez." hem de haklı olmak.

Bilgisayarımda internet kesikken bile facobooka girebildim, eskiden de televizyon yayını kesilince bir tek trt çıkıyordu..
Sonuçta yeni dönemin trt'si de facebook

Yapamadığınız, lafta kalan küçük yahut büyük bir projeniz mi var?
Olsun üzülmeyin,
demek ki siz halen gençsiniz.

Selüloz ile selülitin bağı var mı?
Bir de selülüte tedavi amaçlı türk kahvesi sürülen bir görsel gördüm, düşman başına.

Antalyalının deniz ile güneş ile işi olmaz Antalyalı bilir ve domates, biber, patlıcan, elma, ceviz,  turunçgiller, vb gibi ürünler yetiştirir

Kendini öldüren birinin gözlerinin içine baktım, (Mehmet Pişkin)
Kendi öldürdükten sonra baktım,
Aynı zamanda da kendini öldürmeden önce baktım,
Aslında gözlerine de bakmadım, Bilgisayar monitörüne baktım, Kendini öldürmeden önce facebook hesabında paylaştığı "veda videosu"na baktım,
En çok da şunu merak ettim videoyu kendini öldürmeden önce mi paylaşmış yoksa sosyal medyadaki "şu tarihte paylaş" özelliğini mi kullanmış.
Çünkü "ben gidiyorum" demek ile "ben gittim" demek arasında kocaman umut ve cesaret farkları var.
Paylaştığı şarkı iyiydi gerçi..

Tuvalet kağıdının rulosundan ayrıldığı o an... 
İşte o an insan kendi derdini unutur.

Keşke elektonik aletlerin monitörlerine yapabildiğimiz gibi baĞzı insanların da parlaklığını kısabilsek.

İstanbulu özlemedim,
Kadıköye gitmeyi özledim.
Ucuz vapur romantizmi değil,
Metrobüs geliyor çekil.

Ayakkabının mental olarak yüzde ellisi bağcıklarıdır.

İçinde bulunduğumuz ekonomik sistemde beraber yaşadığımız bireyler ister istemez yaşamımızda etken oluyorlar.
En mikro ekonomik örnek olarak insanlar maalesef tavuk pilava ketçap sıkıyorlar diye tavuk pilavcı o bim ketçabının parasını benden de alıyor.
Bu sebepten ben de tavuk pilava hakkını verip ketçap sıkmayan insanların yanında yaşamaya karar veriyorum, buna da "zengin mahallesi diyorlar.
Düzeltiyorum: "zengin semti"
Tekrar düzeltiyorum: Zengin muhiti.

"Kaldırımda yürürken sigara içerek arkaya tütenleri öldürecez."
Hadi gel de bunu duvara yaz.

İlişkisi olduğu halde "ilişkim yok" diyen bir erkekle,
İlişkisi olmadığı halde "ilişkim var" diyen bir kadının başlayan ilişkisinden bahsediyorum.
Kötülerin dünyasını merak ediyorum.

Kadınların bir yaşlanma ritüeli olarak saçlarını kısa kestirmelerini pek çok şeyden vazgeçmişlik olarak değerlendiriyorum.
Olumlu yahut olumsuzluğunu değerlendirmiyorum sadece vazgeçmekten bahsediyorum.

İstanbul gerçekten büyüleyici bir şehirdir. eğer 40 yaşında evde kalmış bir kadınsanız.

Bütün yargılarınız, yargının kesinlik kazandığı ana kadar geçerlidir. 
Hayatta yargılarımız mutfak tezgahından düşüp kırılan bir bardağa benzer, parçalar tekrar bir araya gelir ancak bir önceki düzeninden farkı ve de bir önceki düzenini hatırlatır bir şekilde.. 
Yine de çöpe giderler.

Vardiyaya "şift" denen tüm işletmeler acaba euro ile mi maaş ödüyor.

Beden Eğitimi dersi için bile süslü kıyafet bulan kız evlenebildi mi? Yoksa istanbul'un büyüleyici bir yer olduğunu mu düşünüyor.

Dört denilince "dön de götünü ört" diyen bir ülkede sosyolog olmaktan bahsediyorum, sözelciliğin sınırlarında gezmekten dem vuruyorum.

Lisede mantık dersi çok zevkli başlıyo da bir anda suratına sıçıyor ya, 
işte bizim milli takımlarınız spor dalı ayırt etmeksizin rakiplerine aynı sonu yapıyor.

Arkadaşlarım ile beraber en sevmediğim duvar yazısı olan "liseli genç umut"u Kiliseli genç umut"a çevirdik, bu yüzden de çok mutluyuz.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...