28.06.2012

Golden Tooth and Neighbourhood



Merhaba sevgili okur, nassın iyisin ?,
iyisin iyisin.

bence insanın aklı sadece kaçarken ve sıçarken değil örneğin spor sonrası da çalışıyor.
en azından benim ki öyle,
 birazcık günlük spor hareketlerimi yapayım, birazcık kaslarıma kas katayım..hemen aklıma çok zekice fikirler geliyor..
 (tabii şu an hem çok kaslıyım hem de çok zeki bir erkeğim mesajı veriyorum farkındayım.)
he ne diyorduk, tabii bence bu durumun sadece kan dolaşımı ile alakası var.
 Zira modern insanlar olarak bütün gün o  nadide popolarımızı bir yere sabitleyip bekliyoruz böylece beynimize gitmesi gereken o kan kıçımıza gidiyor ki o kanın bazılarımızın poposuna da gitmediğini selülit adlı portakal kabuklarından anlıyoruz.

bu arada selülit  yazlık bir kavramken portakal kabuğu dibine kadar kışlık bir kavram.

geçen gün gene çay içmeyen bir insanı tanıdım ve gene dedim ''çay içmeyen insan mı olur ?''.
midesi bulanıyormuş, her türlü çayı içemiyormuş.
anında gözümden düşürdüm kendisini.
ki gözüm yükseklerde olmadığı için pek acımamıştır diye umuyorum.

Doğuş tam Dj ismi değil mi ?

herşeye rağmen edebiyat fakültesinde okumayı çok seviyorum,
 geçen gün 'acı patlıcanın kırağı çalmaz' şeklindeki atasözümüzdeki kırağı ve acı patlıcan kelimelerini konuştuk bahçede.
bu arada acı patlıcan dedikleri de bizim közlemelik diye adlandırdığımız patlıcanlar, kırağı  ise bir çeşit yağışmış. aslında tam olarak yağış değil de havaolayı.

''varınca çaldır'' hayatımızdan hiç eksilmesin hatta sevişmelere de dahil olsun.

bahçedeyim yerine baccedeyim  diye mesaj yazan bir arkadaşım var.
ismini veremediğim bu arkadaşıma cevabım hep aynı: Aysu Bacceoğlu.

tamam espri yaparken zamanla çok çok önemlidir ancak herşey zamanlama demek değildir öyle olsa Sayın Tag Heuer espricinin kralı olurdu.

eskiden hayat bilgisi derslerinde genel kültür kuralları da öğretilidi şimdi var mıdır acaba?
bir ara sınıf öğretmeni arkadaşıma sorayım, unutturmayın.

arada bakıyorum facebook timeline bazı vatandaşlarımızı çok zorlamış;
özellikle de kapak fotoğrafı durumu iyice sarsmış bünyeyi.

uçak olsun, otobüs olsun bunların biletleri çok çirkin şeyler.
kaybetmemek zorunda olduğun bir şeyin çok çirkin bir şey olması daha çirkin bir şey.

düzenli olarak düzenlediğim bir evim var, sanıyorum yakın gelecekte daha düz bir ev olarak yaşamına devam edecek zira ev arkadaşı durumları karışık ev düzmek gerekebilir.

babası çok kahraman olan kızdan ve hiç kahraman olmayan kızdan korkarım.

Türkler turnuvaya katılamayınca Almanlar da yenik sayıldı.

lütfen uçuş personellerine garson muamelesi yapılmasın, ülkece en büyük sorunumuzun işe saygı duymak olduğu anlaşılsın ve işine saygısı olanlar alkışlansın, artık bazı şeyler aşılsın.

çok renkli iç çamaşırı mağazasında çok özgüvenli davranan erkekten korkarım.

mahallede altın dişli genç kız gördüm,
bazı şeyler ölümsüzdür.

twitter'da dikkat ediyorum, ünlülerin çok çok çok çok çok gereksiz gönderilerini RETWEET etmeye yemin etmiş bir kitle var tarihe nasıl seçicilikle not düşüyorlar bilemiyorum da gereksizin  tekrarı daha bir gereksiz oluyor.

halen ünlü görünce şaşıran biriyim,
gerçi şaşma süremi yarım saniyeye kadar indirebildim..

çok çok koyu ama siyah değil kahverengi
işte o renk mobilya da bir kışlık hava var..
bir risk almamazlık var.

''bekarlığın yakıştığı adam'' diye bir tabir var: bildiğin saplığa övgü.

damadı facebooktan eklemek tamam da peki ya: facebookta gelin-kaynana?

peki ya burnunu yaptırmış bir kızı çat diye farkettiğini belli etme telaşı içerisindeki kızların burnu?

Antalya: Karpuz Kabuğundan Reçeller Yapmak.
https://twitter.com/piyaztheoz/status/218138738054795264

Zampara'nın Ölümü ve Zampara'nın Ölümü 2 adlı şarkıları Teoman yazmamış ama tam Teoman şarkısı olmuş.

hikayeye göre diyarların birinde krala sunulacak bir şarab'ın şişesi eğri üretilmiş..ne yapsak diye düşünen yetkililer krala demişler : ''kralım sizin önünüzde saygı ile eğilen şişeler ürettik'' kral da hadi bakalım demiş ve şişeler bugün bile eğri üretilmiş.

birbirlerine ''bebüş gibisinnn'' yazan sevgililer de görüyor bu gözler.

*'' Zaten bir kadın sevmiyorsa ''seviyorum'' demez; Sevdiği zaman ''sevmiyorum'' dediği olmuştur ama o konuyu kafana takma sen ''
Behzat Ç.

*''Beni taşıyabilecek erkek arıyorum''
Türk Kızı

Kitchenette diye bir yer var belki görenininiz gideniniz vardır efendim,
 yurdumuz sınırları dahilinde olan bu lokanta  fırında kaşarlı simiti 16 Türk Lirasına satmaya kararvermiş.
Susamı insan etinden üretsen o fiyat çıkmaz.
bir de simit bazı şeylerin sembolüdür simite bu yapılmasın.
http://www.kitchenette.com.tr/documents/Kahvalti.pdf


İkinci Yenicilerin Sloganıdır: ''Laleli'den dünyaya giden tramvay'' ve her fakülteye gidişimde aklıma gelmektedir.

ölmesini bilmeyen hiç gelmesin.

Coca Cola ve Pepsi'de alkol çıkması haber olmuş,
haberin ardına pek bakılmamış.
çıkan alkol oranı muhtemelen bindebir  oran ve o kadar alkol atıyorum.. şeftalide de vardır.

Dinlere inanmayan tamam da 'Dillere inanmayan' ne olacak ona ne diyeceğiz.

en çirkin halidir bir dayak yemenin yerde tekmelenme ve bu sebeptendir ki ne zaman bir filmde ucuz bir dayak sahnesi çekilse, mutlaka yerde tekmelenme yer almaktadır.

Rahmetli Aysel Gürel de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Mezunuymuş,
Denizlide doğmuş Trabzonda büyümüş Trabzonda yüzen bazı arkadaşlarının Vurgun yemesi şarkı sözlerine de sıkça yansımış.
bir de şöyle demiş: ''Kültür: Türkiye’de tamamen dibe vurdu. Alfabeyi okuyana, internetin başına oturup yazan çizene ne kültürlü diyorlar. Kültür sonsuza kadar okumaktan geçer.''

arada hatırlatmakta fayda var, sigara içen insanlar olarak ağzınız kokuyor.
Orta Çağda faşist yönetimler yüzünden fakir fukara kalmış çilekeşlerin ağzı kokardı.
hatta Karanfil çiğnemek o zaman da varmış.

itina ile avm xrayleri tarafından saygıya maruz kalan biriyim.
yakalyamıyorlar efendim..
hayır üzerimde öyle çok fazla kanunsuz bir şeyle girmiyorum ama üzerimdeki metal eşyaları da çıkarmadan geçiyorum.

eğer Antalyada yaşıyorsanız koyu renk penye bir ürün kullanamazsınız.
SOLAR.
koyu renk naylon ürün solmaz ama
YAKAR.

anahtardan büyük anahtarlığı kimse sevdiremez bana.
ayakkabının ayakkabılıktan büyük olması gibi saçma sapan bir durumdur o.

koyu sarı demek yerine tok sarı demek de ayrı...

çoğu zaman şüpheci gibi dursam da içimdeki pragmalar kölesi ölmek bilmiyor.
'hasretinden pragmalar eskittim'

çay zaten tartışılmaz  mevsim içilir de sıcak kahveyi sıcakta içen insan kahveye gönül vermiş insandır..
yoksa artık heryerde satılıyor soğuk kahve karışımları muzlusu falan da var maşallah.

geçen gün ilk defa balık avlamayı denedim ve başardım gerçi genlerimde zaten böyle bir yetenek olduğu beni tanıyanlarca bilinen bir gerçekti.
neyse efendim balığı avlamak falan bunlar da güzel şeyler tabii ancak denizin rüzgarın verdği sonsuzluk hissine dahil olup balık beklemek cidden çok huzur veren bir olaydır tavsiye edilir.

tepedeki fotoğraf avladığım balığın fotoğrafı.
balığın akıbetini belki daha sonra anlatırım.

bu yazı burada biterce.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...