10.02.2014

Kedi


Kış vakti hava erken kararmış, yağmur yağmış durmuş, 
inceden serin esiyor. 
Birden acı bir fren sesi duyuluyor ve bir araba, tekir bir kediye çarpıp kaçıyor."Frene bastı, durmak istedi duramayınca kaçtı, o kadar da cani değilmiş" diye düşünüyorum.
 Çevredekiler ile birlikte olaya odaklanıyoruz, elini ağzına götürerek "ay yazık ölmemiş yaşıyor" diyor bir kadın.
Kadına bakıyorum, 
Kadın çok iyi empati kuruyor, 
üzülmekten de öte bir his yaşıyor sanki, 
Kadının içinin çekildiği bedendiline yansıyor, 
 Ben kadın gibi değilim, kedilerden pek anlamam, kedilerle çok da iyi anlaşmayız, 
bir anda anlamadığım bir kahramanlık hissi vicdan ile karışık bir biçimde hasıl oluyor bünyeme,
Sanıyorum o sıralar dünyayı daha iyi bir yer yapmak için büyük bir adımın atılmasının imkansız olduğunu düşünüyordum ve galiba bu yüzden bu sezon sonu indirimindeki kahramanlığım.
 "Hadi koş" diyorum kuzenim Sait'e o da zaten balık burcu olduğu için dünden razı, 
koşuyoruz.
  Kedinin boynu yarılmış, karton koliden bir sedye yapıyorum, kucakladığım gibi veterinere gidiyorum, 
karton sedyemiz kedi kanı ile doluyor. Renkler güzel ve sıcak bir aheng yakalıyor (kombin değil aheng), aheng hoş ama durum berbat, o kadar berbat ki kedileri çok seven insanların benim fedakarlığımı yapamayacağı kadar berbat, kedinin karnına bakıyorum koşarken, halen nefes alıyor, halen şansı var. 
 Bilinçaltım beni nasıl aptallaştırdıysa 10 senedir orada olmayan bir veteriner dükkanına gitmişiz, Allahtan yan dükkanda alp var, alp bütün mahalleyi tanıdığını düşündüğüm uzak ama yakın bir akrabam şimdi hatırlamadığım bir veterinerin adını veriyor, "sakallı bakkalın tam arkasında ben arıyorum şimdi" diye adresi tarif ediyor, 
koşmaya devam ediyoruz.
 Dükkan beklediğimden çok küçük İstanbulun Cigangir semtinin veterinerlerine benziyor, gittiğimizde veteriner hazırlığını yapmış bizi bekliyor, arka tarafta bir takım operasyonların ardından eli kanlı eldivenlerle dışarı çıkıyor, "Protezle de olsa yaşayacak" diyor,
O sırada bir kaç tip daha içeri giriyor, veterinerin üst katın bira içip gitarlar ile falan takılacaklarmış, 
renkli gözlü insanlara hiç güvenmem fakat ısrar edince çıkıyoruz, ortam güzel daha önce hiç duymadığım bir şarkı çalıyorlar.
Anlattığım bu rüyadan uyandığımda, internete baktım ama bulamadım, çaldıkları şarkının sadece nakaratı aklımda kalmış:
"Neden Nasıl böyle,
Sen yaparsan söyle,
Bir sebep bulursam,
Arayacağım."

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...