16.09.2008

Oz


kısa cümleler kuran sessiz tiplerden olduğu belliydi.
"nereye gidiyorsun" soruma "aşşağı, top oynamaya" diye cevap verdi.
ardından bir sessizlik oldu.
zaten telaşsız halinden sessizliğe alışkın olduğu belliydi.
beni tanımıyordu ben de onu tanımıyordum
ama bir yerlerden bir yakınlık hissediyorduk o belliydi.
kılığına baktım çaktırmadan sarı üzerinde new york yazan bir tişörtün altına lacivert şeritli gri bir şort giymişti,kırmızı siyah ayakkabılariyla "pıt,pat" seslerini yankılatarak iniyordu merdivenlerden.
sırf konu olsun diye
"top oynamaya mı çağırdılar" dedim.
aşşağıda top oynayanları görünce aşşağı inmeye karar verdiğini heyecanlıca anlattı.
biraz ürkmüştü galiba benden.
amerikan traşı denilen bir saç traşı vardı,
beyaz barselona logolu çoraplarına bakıyordu zaman zaman.
bir ara bağcıkları çözüldü "ben bağlarım" diye atıldım. "yok gerek yok" diyerek ayakkabısına sıkıştırdı bağcıklarını
belli ki yabancılarla konuşmaması tembihlenmiş çocuklardandı
apartman kapısına benden önce geldi esmerce kollarıyla kapıyı açtı bana yol verdi.
gözlerinde bir telaşla top sahasi gibi olan bir apartmanın önüne baktı kimse yoktu
ancak kale direği niyetiyle dizilmiş taşlardan yakın zamanda orada bir futbol müsabakasi olduğu belliydi.
evinin önünde bir kenarda yere oturdu zemine yetişmeyen ayaklarını sallaya sallaya biraz bekledi.
ilgimi celp eden bu veledi uzaktan tıpkı bir sinsi gibi izliyordum.
beni farketti ve baktı
ben de ona "migrosa gidicem, tahsini bekliyorum" diye bir yalan uydurdum.
uyduruken de "allahım bacak kadar velede hesap verdim, bir de yalan söyledim" diye düşündüm
biraz daha sıkılgan bir şekilde bekledi gelip geçen mahalleli ona "naber" diyordu o da sakince "iyi" diyordu.
mahallenin uç tarafına belki geliyorlardır diye baktı
gelen giden yoktu "of"ladı "puf"ladı eve çıkmak için zile bastı
diafondan annesi "oğlum şimdi inmedin mi sen?" dedi.
"of anne ya" diyerek kapının açılması gerektiğini belirtti
"patt" sesiyle kapı açılırken bana son bir kez şaşkınca baktı
göz kırptım ona ve "görüşürüz adamım" dedim.
güldü ve gitti ben de durağa doğru yürüdüm yolda arkadaslarını gördüm ellerinde meybuzlarla top sürerek geliyorlardı mahalleye.
kendi aralarında konuşmalarından anladım dolaşmaya gidiceklerdi
düşündüm kesin ona meybuz da yasaktı...

hadi bakalim diyerek çıktım evden 20li yaşlarıma alışıyordum
o gun doğum günümdü.
apartmanda bir anda 10 yaşındaki ben ile göz göze geldik.
sevimliydi kerata...
kısa cümleler kuran sessiz tiplerden olduğu belliydi."nereye gidiyorsun" soruma "aşşağı, top oynamaya" diye cevap verdi.
ardından bir sessizlik oldu...

3 yorum:

Turist dedi ki...

İyi ki doğdun (: (Bu cümle içten söylendiği zaman ne güzel)

Piyaztheoz dedi ki...

guzel guzel saol turist

Gokce T dedi ki...

şu anda seni çok özledim nereye seninle ilgili ne yazsam ne etsem bilemedim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...